"نأتِ" - Traduction Arabe en Turc

    • gelmedik
        
    • gelmemeliydik
        
    • gelmediğimiz
        
    Baba, dünyanın öbür ucuna Americatown'da yemek için gelmedik. Open Subtitles أبي ، لم نأتِ للنصف الآخر من العالم لتناول الطعام الامريكي
    Biz buraya elma suyu için gelmedik. Open Subtitles عصير التفاح؟ أننا لم نأتِ هنا لعصير التفاح.
    Buraya ölmeye gelmedik! Open Subtitles ماذا تقول، يا سيدي نحن لم نأتِ هنا لكي موت
    Buraya geri dönmeye gelmedik. Buraya bir şey bulmaya geldik. Open Subtitles اصغِّ، إنّنا لم نأتِ إلى هنا كيّ نعود أدراجنا، بلّ إنّنا جئنا إلى هنا لإيجاد شيءٍ.
    Burada olmamalıydık. Buraya hiç gelmemeliydik. Open Subtitles لم يتعيّن أن نأتِ إلى هنا، لم يتعيّن أن نأتِ إلى هنا قطّ.
    Evet ama ziyaretlerine uzun zamandır gelmediğimiz için uyuyorlar. Open Subtitles نعم، أسماك كبيرة ونعسانة؛ لأننا لم نأتِ لزيارتها
    Açıkçası hanımefendi, sizin için gelmedik. Open Subtitles في الحقيقة يا سيدتي، لم نأتِ هنا من أجلكِ
    Buraya önyargı kazanmak için gelmedik, sizden de bizi açık fikirle dinlemekten başka bir şey istemiyoruz. Open Subtitles لم نأتِ إلى هنا لكي تحكموا علينا قبل أن تسمعونا ولا نطلب سوى أن تستمعوا إلينا بعقل متفتح
    Onlara ateş edersek kanları üstümüze bulaşır, içimize çekeriz. Bu kadar yolu hastalanmak için gelmedik! Open Subtitles إن أطلقنا النار عليهم فسنُلطّخ بدمائهم ونشمّها، لم نأتِ لهنا حتّى نمرض.
    - Bayım, bir saniye. Biz buraya ders almaya gelmedik. Open Subtitles سيدي، سيدي، عذرًا لم نأتِ هنا لدرس مطالعة
    Söyledim sana, onca yolu ölmek için gelmedik. Open Subtitles قلتُ لكَ, إننا لمْ نأتِ كل هذه المسافة لنموت هنا
    Lisa buraya bir şişe şarap için gelmedik. Open Subtitles ليزا... ... لم نأتِ هنا لأجل علبة من النبيذ
    - Buraya alıntı yapmaya gelmedik. Open Subtitles لم نأتِ إلى هنا لنتبارز بالاقتباسات
    - Yemeye gelmedik. Onun için geldik. Open Subtitles -لمْ نأتِ لتناول وجبة وإنّما جئنا لأجلها
    Biz ziyarete gelmedik. Birisini arıyoruz. Open Subtitles لم نأتِ للزيارة إننا نبحث عن شخص ما.
    Kurşun koymadım. Buraya kimseye zarar vermeye gelmedik. Open Subtitles إنه غير ملقّم، لم نأتِ لإيذاء أي أحد.
    Kurşun koymadım. Buraya kimseye zarar vermeye gelmedik. Open Subtitles إنه غير ملقّم، لم نأتِ لإيذاء أي أحد.
    - Biz buraya hakaret edilmeye gelmedik. Open Subtitles لم نأتِ هنا لتتم إهانتنا
    Buraya kazancı bölüşmeye gelmedik. Open Subtitles لم نأتِ الى هنا لاقتسام الحصص
    Şimdi ikisi de gitti. Asla gelmemeliydik. Open Subtitles والآن كلاهما اختفى، لم يتعيّن أن نأتِ إلى هنا قطّ.
    Burada olmamalıydık. Buraya hiç gelmemeliydik. Open Subtitles لم يتعيّن أن نأتِ إلى هنا، لم يتعيّن أن نأتِ إلى هنا قطّ.
    Evet ama ziyaretlerine uzun zamandır gelmediğimiz için uyuyorlar. Open Subtitles نعم، أسماك كبيرة ونعسانة؛ لأننا لم نأتِ لزيارتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus