"Piyango idare Müdür Yardımcısı George Perez suçlanıyor--" | Open Subtitles | نائب مدير اليانصيب جورج بريز حٌكم عليه ب 3 |
Bu gerçeğe rağmen, Müdür Yardımcısı olarak çoğu kez münakaşaları disipline etmeye ve çözmeye uğraştı. | Open Subtitles | على الرغم من حقيقة أنه، نائب مدير المدرسة، ويسمى في كثير من الأحيان على أنها ليفرضوا الانضباط |
Müdür Yardımcısı odasının duvarını yıktıracağım ve büyük, dev bir oda olacak. | Open Subtitles | سأدمج المكتب المُخصّص لمنصب نائب مدير المبيعات وأجعله مكتب واحد ضخم. |
Jim, kim olduğunu söyledim sana... American Express'in Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | جيم لقد أخبرتك من هو إنه نائب مدير أميريكان أكسبريس |
Benim içeceğimi düşündüğün için mi içtin? Bir Başkan Yardımcısı böyle mi davranır? | Open Subtitles | أخذتُ مشروباً لأنّك ظننتني سآخذ واحداً، أتراه شيئ قد يفعله نائب مدير للمبيعات؟ |
FBI Müdür Yardımcısını öldürmekten dolayı buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا بتهمة قتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة |
Gece yarısı Prag'dan gelmek için birilerini atlatamıyorsam, zaten Direktör Yardımcısı olmamalıydım. | Open Subtitles | إذا كنت لا يمكن أن تخسر ذيل نصف الليل لاطلاق النار حتى من براغ، وأرجو أن يكون أبدا كان نائب مدير في المقام الأول. |
Ben içiyorum diye sen de içecekmişsin. Sence bir genel Müdür Yardımcısı böyle mi yapar? | Open Subtitles | أخذتُ مشروباً لأنّك ظننتني سآخذ واحداً، أتراه شيئ قد يفعله نائب مدير للمبيعات؟ |
Sonunda kimin satış bölümünün yeni genel Müdür Yardımcısı olacağına karar verdim. | Open Subtitles | لقد حسمت أخيراً مَن سيكون نائب مدير المبيعات. |
Şuradaki genel Müdür Yardımcısı odasının duvarını da kırıp kocaman bir ofis yaratacağım. | Open Subtitles | سأدمج المكتب المُخصّص لمنصب نائب مدير المبيعات وأجعله مكتب واحد ضخم. |
Pekâlâ, Müdür Yardımcısı Cooper'ın dediğine göre Scorpion adıyla bilinen İç Güvenlik ekibi Barstow'da veri sunucularını güncelliyormuş. | Open Subtitles | حسنا، وفقا ل نائب مدير كوبر الفريق الوطني المعروفة باسم العقرب تقوم بتحديث خوادم البيانات في مأمن. |
Ama artık Tümgeneral olduğunu ve Tehdit Azaltma Birimi'nin Müdür Yardımcısı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ولكن الآن ونحن نعلم أن أنها كانت اللواء نائب مدير كالة خفض التهديد الدفاعي. |
Ardından başlıca dört elit tabakaya doğru terfi edilirler. fuke [daire müdür vekili], ke [kısım amiri], fuchu [kısım Müdür Yardımcısı], ve chu [kısım müdürü]. | TED | وقد يحصلون على ترقية من خلال أربعة مراتب متميزة أكثر فأكثر: فوكا [نائب مدير قسم]، كا [مدير قسم]، فوتشو [نائب مدير شعبة] وتشو [مدير شعبة] |
Ve şimdi Dogget, Müdür Yardımcısı Kersh hakkında iç soruşturma başlattı. | Open Subtitles | تحقيق دوجيت الداخلي نائب مدير كيرش. |
NSA Müdür Yardımcısı William Avery. | Open Subtitles | هذا نائب مدير ان اس اي وليام أفيري |
Canuck mektubunu, Beyaz Saray İletişim Bürosu Başkan Yardımcısı yazdı. | Open Subtitles | نائب مدير إتصالات البيت الأبيض كتب خطاب كانوك |
İcâbına bakabileceğimden eminim Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنا يمكن أن أحذر ذلك، نائب مدير. |
İletişim Başkan Yardımcısı olduğun için. | Open Subtitles | حسناً، الجديد هو أنك ستصبح نائب مدير الأتصالات. |
Eğer şu anda Başkan Yardımcısı olamazsam, hiçbir zaman olamam. | Open Subtitles | إن لم أصبح نائب مدير الآن فلن أكون أبداً |
Fakat, FBI Müdür Yardımcısını öldürmedim. Dürtünüz vardı. | Open Subtitles | ولكنّي لم أقتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة |
Brennan'nın babası, FBI Müdür Yardımcısını öldürdü. | Open Subtitles | -لماذا؟ -والدها قد قتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة |
CIA Kontrterörist Merkezi Direktör Yardımcısı August Van Berg'im. | Open Subtitles | من أنا؟ أنا نائب مدير مركز مكافحة الارهاب أغسطس فان بيرغ! |
Prag'da bulunan Direktör Yardımcısı Jemma Moore olması, | Open Subtitles | نائب مدير جيما مور هنا في براغ |