"ناحية الجنوب" - Traduction Arabe en Turc

• güneye

kah kızıp uzaklaşarak oradan yüzünü çiylerin damladığı güneye çeviren rüzgar.
و الذى بغضبه ، ينفث بعيدا من هناك يدير جنبه للندى المتساقط ناحية الجنوب

- Para treninin A-Hattı üzerinden güneye doğru gittiği rapor edildi.
قطار الأموال يتحرك ناحية الجنوب على الخط أ

Fakat şüphesiz kurnaz bir adamdır, yani biz tersine, güneye gideceğiz.
ولكن قائدها ماكر جدا يجب ان نتجه ناحية الجنوب

Eğer bu şey güneye gitmeye kalkarsa, ...o Nazi botunu direk havaya uçururum.
اذا ذهب هذا الشىء ناحية الجنوب . سوف ادمر هذه الغواصة النازية

Şansa güneye gidiyorsanız, arabayla gitmem gerekiyor.
هل أنتِ متوجهة ناحية الجنوب لأنني أريد توصيلة حقاً

Babam balıkçı teknesinin en son güneye giderken görüldüğünü söyledi.
والدى أخبرنى أن قارب الصيد قد شُــوهد أخر مره ناحية الجنوب.

- güneye gelirseniz daha kolay olur.
من الأسهل بالنسبة إليه إن قابلته من ناحية الجنوب

Hayır, güneye gidiyordu.
كلا, كان ذاهباً ناحية الجنوب

güneye giden trendeyim.
-أنا بالقطار، مُتجه ناحية الجنوب

Bu, Jesse'nin Batı'ya değil güneye gitmiş olabileceği anlamına geliyor.
ذلك يعني ربما توجه (جيسي) ناحية الجنوب وليس غرباً

Ve bu Jesse'nin güneye gidebileceği ve batıdan gelemeyeceği anlamına geliyor ...
وهذا يعني أن (جيسي) من الممكن أنه أتجه ناحية الجنوب ........ وليس غرباً

Hadi Sid güneye gidelim.
هيا يا (سيد) نذهب ناحية الجنوب