"ناداني" - Traduction Arabe en Turc

• adımı
• çağırdı
• dedi bana o
• hitap
• çağıran

Çok uzun zamandır adımı duymamıştım.
مضى وقت طويل منذ آخر مرة ناداني شخص بهذا الإسم

Pardon. Birisi adımı mı söyledi? Başardın.
آسف هل ناداني أحدٌ منكم؟ لقد حللتها فيشر، فيشر، فيشر، فيشر! أشكركم

Annem bana Zinho derdi. Ama babam her zaman André diye çağırdı.
كانت أمّي تناديني زينهو، لكنّ أبي ناداني دائماً أندريه

İlk deneme sütyenimi alana kadar beni Slugger diye çağırdı.
هو ناداني للمضاجعة الى حمالة صدري الأولى للتدريب

- Ne dedi bana o?
بماذا ناداني ؟

Ne dedi bana o?
بماذا ناداني ؟

Çok nazikti. Bana "anne" diye hitap edip durdu. Hatta bir çay bile içti.
لقد كان مهذباّّ جداّّ حتى أنه ناداني بأمي وشرب كوباّّ من الشاي

Beni tanrıma çağıran, Beni kiliseme çağıran.
الذي ناداني لربي الذي ناداني لكنيستي

adımı bilmeyen pek çok kişi var ama benim adımı hatırlayıp da beni çağıran kimse yoktu.
الكثير منهم يسألني عن اسمي... ولكن لا أحد تذكره.. أو ناداني به من قبل.

Sanki daha önce kimse adımı söylememişti.
شعرت وكأن لا أحد ناداني باسمي من قبل.

adımı söyleyen bir yüz.
وجه ما ناداني باسمي.

adımı evlat olarak mı değiştirmeliyim.? Bu doğrumu?
هل ناداني بالصغير ؟

adımı kullandı.
لقد ناداني باسمي.

Muayenehanesinden çıktım, beni geri çağırdı ve dedi ki, "Artık vakti geldi.
و بينما أنا أغادر عيادته، ناداني مرة أخرى و قال " أظن الوقت قد حان"

Beni buraya aşk meleğinin kendisi çağırdı ve ben onun okuyla kalbimden vurularak Madam Giyotin'in tehtidlerine rağmen senin olduğun yere koşarak gelmek zorundaydım.
هذا كيو بيد نفسه. هو ناداني الى هنا... وانا...

Biri beni çağırdı. -Wow.
هل ناداني احدكم ؟

Bana böyle hitap edilmeyeli uzun zaman oldu.
لقد مر وقت طويل منذ أن ناداني شخص ما بذلك.

Bir de, bazıları bana 'efendim' diye hitap etti üstelik 'şunu yapmak zorundasın' diye devam etmiyordu...
والبعض ناداني بـ"سيدي" ولم تكن متبوعة بـ"عليك الرحيل"

Kim o beni çağıran?
من ناداني ؟