| nadir bir türdür. O bir kapuçin. Sıradan bir maymun değil. | Open Subtitles | إنّه فصيلة نادرة من أمريكا الجنوبية، ليس مجرّد قرد. |
| Bir su birikintisi, bu şempanze sürüsüne günün sıcağında nadir bir soluklanma fırsatı sağlıyor. | Open Subtitles | حفرة مائية بالغابة تقدّم لتلك المجموعة من الشمبانزي راحة نادرة من حرارة النهار |
| "Bilinen suç ortağı Edmund Reese, 1985'de nadir bir çizgi roman koleksiyonu soygununda Raymond aleyhinde ifade veriyor. " | Open Subtitles | -بدأ يصبح شعبياً شريكه المعروف إدموند ريس وشى بريموند في سرقة 1985 لمجموعة نادرة من الكتب المصورة |
| Frank de, nadir bir iç gözlem anı yaşıyordu. | Open Subtitles | و (فرانك) كان يمر بلحظة نادرة من سبر الاغوار |
| Elimde nadir bulunan güçlü bir afrodizyak var. | Open Subtitles | لقد حصلت على مقوّي جنسي مصنوع من ذيول فصيلة نادرة من الثعالب |
| O sadece bir hizmetçi değil. O kadınlar arasında nadir bulunan biri! | Open Subtitles | انها أكثر من مجرد خادمة انها امرأة نادرة من بين النساء! |
| İyi bir şey yok, fakat tesis kayıtlarına göre kayıp şişelerin birinde ender rastlanan viral hemorajik ateş virüsü bulunuyor. | Open Subtitles | لا شيء جيد ولكن طبقًا لسجلات مراكز مكافحة الأمراض أحد الأنابيب المفقودة تحتوي على سلالة نادرة من فيروس الحمى النزفية |
| Prolethean bilgeliğinin ender rastlanan bir örneği. | Open Subtitles | "حالة نادرة من الحكمة "البروليثية |
| Çok nadir bir durumdur. | Open Subtitles | انها حالة نادرة من تلقاء نفسها |
| Suikastçı piranha nadir bir cins kullanılır . | Open Subtitles | "القاتل استخدم سلالة نادرة من سمك "البيرانا |
| nadir bir netlik anı yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أحظى بلحظة نادرة من الصراحة |
| Omurilik sıvısına göre oğlunuzda kızamıktan kaynaklanan nadir bir beyin iltihabı var. | Open Subtitles | أظهر البزل القطني أن (سكايلر) لديه حالة نادرة من إلتهاب الدماغ ناتج عن الحصبة |
| "Bilinen suç ortağı Edmund Reese, 1985'de nadir bir çizgi roman koleksiyonu soygununda Raymond aleyhinde ifade veriyor. " | Open Subtitles | شريك معروف, "إدموند ريس" , "أصابع ريموند" ... ...في سرقة 1985 لمجموعة نادرة من مجلّة أطفال . |
| Onlarda nadir bulunan kayıtları vardır. | Open Subtitles | لديهم مجوعة نادرة من السجلات يعود تاريخها... |
| Gaius, nadir bulunan dağ yağından sende olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | (جايوس) لقد قلت أن لديك تركيبة نادرة من بلسم الجبال |