Aynı bizimki gibi bir ailenin ferdiydi kamp ateşi başında oturmuş, lokumları çubuklara takmış. | Open Subtitles | كانت جزءاً من عائلة مثلنا، جالسة أمام نار مخيم وحاملة حلوى خطمي على عود |
Kingsburg civarında kamp ateşi kurmuş elden ele içki geçiriyorduk. | Open Subtitles | كنا نحتسي الشراب حول نار مخيم خارج "كينغزبيرغ". |
Bir kamp ateşi veya şöminenin yakınında bulunmuş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكونوا قرب نار مخيم أو في موقد |
Ardından adamın hemen yanında bir kamp ateşinin görüldüğü sahneye geçilir. | Open Subtitles | يتغير المشهد بعد ذلك ونجد الرجل يجلس بجوار نار مخيم |
Ardından adamın hemen yanında bir kamp ateşinin görüldüğü sahneye geçilir. | Open Subtitles | يتغير المشهد بعد ذلك ونجد الرجل يجلس بجوار نار مخيم |
kamp ateşi falan mı yaktın? | Open Subtitles | هل أطفأت نار مخيم به؟ |
Belki de kamp ateşi ve çiğ et. | Open Subtitles | ربما نار مخيم ولحم مشوي؟ |