Bu eglenceli gibi görünüyor. Bundan dolayi editör olmak istiyorsun. | Open Subtitles | هذا يبدو ممتعاً، لا عجب نك تحب أن تكون ناشراً |
Butun gece yarisi calimalari hicbir sey icindi. Ve son bir sey editör olma hayallerinin. | Open Subtitles | كلها كانت هباء و أحلامك بأن تصبح ناشراً ستضيع |
Hayir, Andrew editör degil. O editörün yardimcisi. | Open Subtitles | لا، هو ليس ناشراً هو مساعد ناشر |
Neredeyse hiç eleştiri almadı. Kötü bir yayıncıyla çalıştı. | Open Subtitles | لم يصدر على الاطلاق فلقد اختارت ناشراً سيئاً |
Dah önce hiç bir yayıncıyla tanışmadım. Bu işlerin nasıl yürüdüğünden tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | لمْ أقابل ناشراً مِنْ قبل ولا أدري كيف تسير هذه الأمور، لذا... |
Bir yayımcı olsaydım, bu planları yayımlardım. | Open Subtitles | العملية الأخري السويسرية لوكنت ناشراً لإستطعت نشر خطتها |
Eğer yayımcı olsaydım. | Open Subtitles | لا0 قلت إن ذلك هو ماكنت سأفعله إن كنت ناشراً |
Rahmetli kocamın eskiden The Daily'de editör olduğunu öğrenmek ilginizi çekebilir. | Open Subtitles | ربما ستكونين مهتمة بأن تعلمي أن زوجي الراحل كان ناشراً في صحيفة (ديلي .. |
Bir yayıncıyla sonra şu kelimeleri: | Open Subtitles | يعمل ناشراً, |