alarm, bu yüzden iki gün geç çalmış olmalı. | Open Subtitles | ترى , لماذا يجب أن يكون ناقوس الخطر 2 أيام انفجرت في وقت متأخر. |
Ancak o anda düşündüğüm yalnızca alarm vermemesini garanti altına almaktı. | Open Subtitles | ولكن في وقتها أعتقد بأني لم أكن أريده أن يدق ناقوس الخطر |
Şansım yaver giderse alarm çalmadan önce Jamie'yi bulabilirim. | Open Subtitles | بقليل من الحظ سأجد جايمي قبل أن يدق ناقوس الخطر |
Ayrıca, plan, radar altında içeri girip çıkmaktı, lanet olası çanı çalmak değil. | Open Subtitles | الى جانب ذلك, كانت الخطة ل الدخول والخروج , تحت الرادار , وليس دق ناقوس العشاء لعنة. |
Buna göre, orada bir dalış çanı gördü. | Open Subtitles | لقد شاهد ناقوس الغطس هنا |
Evet, şimdi, benim bildiğim, bu Alarmı çalmama neden olan şeyi biliyorsunuz. | TED | حسنا الآن تعرفون ما أعرفه والذي يدفعني إلى دق ناقوس الخطر هذا. |
İş gereği dışarı çıkmış olsam da önceki soylu kararlıIığımın ölüm çanlarını çalmış gibi hissettim. | Open Subtitles | مع علمي المسبق أنّ هذه النزهة بالرغم من أنّها من أجل العمل, دقت ناقوس موت قراراتي النبيلة السابقة. |
Şansım yaver giderse alarm çalmadan önce Jamie'yi bulabilirim. | Open Subtitles | بقليل من الحظ سأجد جايمي قبل ان يدق ناقوس الخطر |
ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar. | TED | وهم يدقون ناقوس الخطر بشأن مستقبلهم. |
Yangın var, alarm çal. | Open Subtitles | إنه حريق دق ناقوس الخطر ، أسرع |
alarm çalıyor, gevrekleri koyuyorum. Klasik koşullanma bu. | Open Subtitles | ويدق ناقوس الخطر، وتكثر البثور |
İkinci alarm ise bodrum katında. | Open Subtitles | ناقوس الخطر الثاني هو في الطابق السفلي. |
Siz merak etmeyin. alarm çalacak. | Open Subtitles | لا تقلق سينطلق ناقوس الإنذار |
Dalış çanı mı? | Open Subtitles | ناقوس الغطس |
Şimdi de Alarmı duyuran yeterince insan yok. | TED | والآن فإن العديد من الأشخاص يدقون ناقوس الخطر. |
Sana 3 dakika veriyorum, sonra Alarmı çalacağım. | Open Subtitles | سأعطيك ثلاث دقائق حتى أنا دق ناقوس الخطر. |
Tehlike çanlarını çalın! | Open Subtitles | اقرعوا ناقوس الخطر |
Çal uyarı çanlarını! | Open Subtitles | إقرعو ناقوس الخطر |