Yani ciddi ciddi Martha's Vineyard yerine Nantucket'i tercih ediyorsun. | Open Subtitles | إذًا، فأنتَ حقًا تٌفضل جزيرة"نانتوكيت" على على جزيرة "مارثا فينيارد"؟ |
Eskiden ailem yazları Nantucket'da geçirirdi. | Open Subtitles | عائلتي اعتادت على قضاء الصيف في نانتوكيت |
Nantucket yakınlarında canlandırılmış aramamız gereken bir ceset var mı? | Open Subtitles | هل هناك احياء جثة مؤخرا في نانتوكيت ينبغي ان نتصل به ؟ |
Babam ağabeyime ve bana Nantucket'ten ayrılmamızı öğütledi. | Open Subtitles | والدي علمني أنا وأخي كيف نبحر من نانتوكيت |
Nantucketlı Christopher Hussey, 1712'de adada ilk kez ispermeçet balinası öldürdü. | Open Subtitles | قتل ساكن جزيرة "نانتوكيت" "كريستوفر هاسي" أول حوت عنبر فيها عام 1712. |
Bu sizin ilk Nantucket maceranız çocuklar! | Open Subtitles | تحصل لأول مرة الخاص بك نانتوكيت مزلقة ركوب. |
Dünyanın neresine giderseniz gidin, Cortez Denizi, Nantucket Sahilleri Meksika Körfezi, buradakinden daha iyi balık avlayamazsınız. | Open Subtitles | أي مكان تطلع على الأرض... بحر كورتيز، صوت نانتوكيت... ... خليجالمكسيك... |
Ailesini daha dün gördüm. Nantucket'a gidiyorlardı. | Open Subtitles | رأيت والديه بالامس متجهين الى نانتوكيت |
Genellikle Nantucket'tan bir adam ve Dave ismindeki keşişle ilgili ama gerçekten duygusal bir şekilde yazıyor. | Open Subtitles | "غالبا حول رجال من "نانتوكيت" و ناسك اسمه "ديف لكنه يقوم بالكتابة بحساسية عالية |
- Nantucket'taki adamın çükü o kadar uzundu ki kadınlar onu beceremediler bile. | Open Subtitles | نانتوكيت وهذا الموس بدأ بالتبول على مجموعتي... |
Nantucket Balina Yağları'nın alevini yaktır ki evlerimizi aydınlatmaya devam edebilsin. | Open Subtitles | - اللهب الأبيض حتى نانتوكيت النفط - - الاستمرار في إبلاغ بيوتنا حماية شوارعنا ليلا - |
Sonrasında da Nantucket seni evlat edindi. | Open Subtitles | ... واقتيدوا إلى الأسرة الملاحة البحرية في نانتوكيت. |
Ve döndüğün zaman Nantucket'da poker oynarız. | Open Subtitles | لذلك لعبنا بطاقات في نانتوكيت. |
Nantucket'ın büyük ailelerinden birine. | Open Subtitles | - والتي سوف تنتمي إلى واحد من النخبة في نانتوكيت. |
Nantucket'ın bütün önemli adamları oradaydı. | Open Subtitles | كل من النخبة نانتوكيت وكانوا حاضرين. |
Evet, Nantucket'tayım ve evet, ev boş ve evet, orada kalabilirsin. | Open Subtitles | أجل، أنا في "نانتوكيت"، وأجل، المنزل فارغ، وأجل، يمكنك استخدامه. |
Evet, Nantucket'tayım ve evet, ev boş ve evet, orada kalabilirsin. | Open Subtitles | أجل، أنا في "نانتوكيت"، وأجل، المنزل فارغ، وأجل، يمكنك استخدامه. |
Greenwich'teki eviniz, Nantucket'teki eviniz. | Open Subtitles | و منزلك في "غرينتش" و منزلك في "نانتوكيت" |
Nantucket bölgesinde yengenin ismine kayıtlı ölüm kaydı yok. | Open Subtitles | ليس هناك سجل لوفاة العمة في نانتوكيت |
O yıldan sonra bu balinalar, Nantucketlı balinacıların ihtisası oldu. | Open Subtitles | ومنذ ذاك الحين، أصبح صيد حيتان العنبر تخصص صيادي الحيتان في "نانتوكيت". |
Nantucketlılar için balina çok önemliydi. | Open Subtitles | كانت الحيتان بالغة الأهمية لسكان "نانتوكيت". |