Senatörler, Bay Naylor Tütün Araştırmaları Akademisi'nde ...neler olup bittiğine tanıklık etmeye gelmedi. | Open Subtitles | أعضاء مجلس الشيوخ، السيد نايلور ليس هنا للشهادة على السلوك أكادمية دراسات التبغ |
Astwelller, Naylor ismini tanırlardı. | Open Subtitles | مركب ً آستوال ً كان ليدرك إسم ً نايلور ً |
Reuben'ı ikna etmeye çalıştım ama Naylor'ın çalışmasının ispatlanmamış olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد حاولت التفاهم مع ً روبن ً لكنه قال . بأن عمل ً نايلور ً لم تثبت صحته |
Mösyö Naylor'ın icadının geliştirilmesinde sizin parmağınız vardı. | Open Subtitles | يبدو واضحا أنه ستفيدك هذه الأداة نتيجة تطوير الإختراع من طرف السيد ً نايلور ً |
Söyleyin, Matmazel Naylor kardeşiniz Mösyö Victor Astwell ile olan anlaşmasından mutlu mu? | Open Subtitles | إذا . أخبريني آنسة ً نايلور ً هل أخوك سعيد |
Bay Naylor Tütün Araştırmaları Akademisi'nin başkan yardımcısı. | Open Subtitles | السيد نايلور نائب الرئيس لـ أكادمية دراسات التبغ |
Bay Nick Naylor'la başa çıkabilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنا يمكن أن أعالج السيد نيك نايلور. |
Bay Naylor'a yeni zehir etiketimizi eklemeyi Meclis'te tartışmak üzere bize katılması için davetim devam ediyor, eğer diyebilirsem... | Open Subtitles | حسناً، أواصل العرض دعوة مفتوحة إلى السيد نايلور لإلتحاق بنا في الكونجرس للتحدث عن إدراج علامة سمنا الجديدة الذي، ..إذا |
Çünkü, sana buradan diyorum ki, bir hafta içinde ...dünyada sebep olduğu tüm acı ve ıstıraplar için, Bay Naylor'u... bu gezegenden göndereceğiz. | Open Subtitles | لأني هنا سأخبرك أنه، خلال إسبوع، نحن سنبعث السيد نايلور من هذا الكوكب لكل الألم والمعاناة الذي سببه في العالم. |
Naylor tarafından açıklandığına göre, buluşmalarının ana gayesi; | Open Subtitles | من عمل البندقية للمجموعة الإستشارية الخاصة، الأمان. كما هو موضح من قبل نايلور الغرض الوحيد من إجتماعاتهم |
Bay Naylor, Akademi güvenliğinden Pete. | Open Subtitles | سيد نايلور هذا بيت في الأمن من الأكاديمية. |
Sonra çalışma odasına Matmazel Naylor girdi. | Open Subtitles | حينذاك . آنسة ً نايلور ً دخلت المكتب |
Ve bugünkü son konuğumuz Nick Naylor. | Open Subtitles | وضيفنا النهائي اليوم نيك نايلور. |
Bay Naylor buraya RAK'lar dışında birilerinin eline sigara koyup koyamayacağımızı görmek için geldi. | Open Subtitles | السيد نايلور هنا للرؤية إذا نحن نستطيع أن نجعل السجائر -إلى أيدي شخص ما ما عدا رافز العادي. |
Nick Naylor, çocuklarınıza diyor ki, | Open Subtitles | هذا نيك نايلور أخبركم يا أولاد |
- Batı Virginia'dan Bay Naylor. | Open Subtitles | ـ السيد نايلور من غرب فرجينيا ـ لا |
Kaç yıl boyunca Naylor seni köpek gibi çalıştırdı söylesene? | Open Subtitles | كم سنة و أنت تعمل عند (كاسي نايلور) كالكلب، هاه؟ |
Gen. Walter Naylor'den. Az önce aradı. | Open Subtitles | انها من اللواء والتر نايلور. |
Lutie Naylor koskoca bir sığırı ateşte çeviriyor. - Bir tür piknikmiş. | Open Subtitles | شوى لوتى نايلور عجلا كاملا |
Christian Naylor, Kum Adam'ı Los Angeles'a kadar takip ettiniz. | Open Subtitles | تعقبت (كريستيان نايلور) "رجل الرمل" إلى (لوس أنجلوس) |