Deb, ikimiz için zorlu geçen bu dönemi atlatacağız. | Open Subtitles | ديب , انه وقتاً صعب و سوف نتجاوز الامر معاً |
Güven bana. Ben de korkuyorum fakat bunu atlatacağız. | Open Subtitles | ثقي بي ، انا خائف كذلك لكن علينا ان نتجاوز ذلك |
Augustine, işlerimizi elimize yüzümüze bulaştırma kapasitemizin insanlık sisteminde bir çeşit utanç kaynağı olmadığını, ancak yok edebileceğimiz ve üstesinden gelebileceğimiz birşey olduğunu görmüş. | TED | لقد استوعب القديس اغسطين ان قدرتنا على ان نخطىء ليس امرٌ محرج ففي النفس البشرية شيءٌ يجلعنا نتجاوز الاخطاء حينما نكتشفها ونعيد بناء انفسنا |
Demek istiyor ki dua edersek daha kolay, yani daha çabuk atlatabiliriz. | Open Subtitles | تقصد لو صلينا، آنذاك ربما نتجاوز الأمر كما تعلمين بشكل أسرع |
Eğer herhangi bir şeye dönüşürse, o noktaya geldiğimizde geçeriz. | Open Subtitles | و إذا تحول إلى شيء آخر سوف نتجاوز المشكلة عندما نصل إليها |
Basit bir göçük değil, bu bir tuzak. Demir parmaklıkları asla geçemeyiz. | Open Subtitles | ليس مجرد كهف بسيط , إنه فخ لن نتجاوز أبدا هدا الباب الحديدي |
Günü atlatalım, gece olduğunda bir şişe şarap açar konuşuruz, tamam mı? Tamam. Kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | دعينا نتجاوز هذا اليوم، وبعدها في الليل سنفتح زجاجة نبيذ ونتناقش الأمر، إتفقنا؟ |
- İşte bu yüzden özürlerin ve affedişin ötesine geçmeliyiz. | Open Subtitles | ولهذا السبب علينا أن نتجاوز مرحلة الإعتذرات والغفران |
Her şey yoluna girecek Maddie. Bunu atlatacağız. | Open Subtitles | سوف يكون الامر على ما يرام لاا تقلقي يا مادلين سوف نتجاوز هذا |
Ama şunu bilin ki, bu geceyi atlattıktan sonra hiçbir şey aynı olmayacak ve bunu da atlatacağız. | Open Subtitles | واعلموا فقط أذا ما مررنا من هذه الليلة لن تعود الأشياء لسابق عهدها مرة أخرى سوف نتجاوز الامر سوية |
Hep bunu atlatacağız diyorsunuz ama nasıl olacağını söylemiyorsunuz. | Open Subtitles | دائما ماتقولون اننا سوف نتجاوز هذا ولكنكم لاتقولون كيف |
İnanıyoruz ki, farklılıklarımız gücümüz olabilir ve değerlerimiz birbiriyle örtüşebilir ve bu savaşın üstesinden gelebiliriz böylece herkesin değerlerini onore edebiliriz hem de kendi değerlerimizden bir şey kaybetmeyiz. | TED | لأننا نعتقد أن اختلافاتنا قد تصبح قوة، وأن قيمنا قد تصبح متكاملة وأن علينا أن نتجاوز القتال حتى نتمكن من احترام قيم الجميع حتى لا نخسر أيًا من قيمنا. |
Eğer söylediğim veya yaptığım bir şey onun benden nefret etmesine neden olduysa umarım bunu atlatabiliriz. | Open Subtitles | إن قلت أو فعلت أي شيء ليكرهني هكذا، فأتمنى أن نتجاوز ذلك. |
Cumaya kadar böyle on kiriş geçeriz. | Open Subtitles | هذا سيجعلنا نتجاوز 10 عوارض قبل الأحد |
İki tüfekle giriş kapısını bile geçemeyiz. | Open Subtitles | نحن لن نتجاوز المحيط ببندقيتين |
Şu yarını bi atlatalım da, daha sonra hallederiz bunu. | Open Subtitles | فل فقط نتجاوز عن الأمر حتى الغد ثم لنتعامل معه بعدها |
- Hayır, Rodg, duvarı geçmeliyiz. | Open Subtitles | لا يا رودجر علينا أن نتجاوز الجدران |
Yalnızca bilgi ve birikimleri paylaşmanın ötesine geçebilir miydik? | TED | هل يمكن أن نتجاوز مجرد التشارك بالمعلومات والمعرفة؟ |
Avrupa'nın temel fikirlerinden biri de sınırlar ötesinde işbirliği yapabilmemiz, tartışmaların ötesine geçip birlikte çalışabilmemizdir. | TED | و الفكرة الأساسية من اوروبا هو أن نتمكن من التعاون بلا حدود أن نتجاوز صراعاتنا و نعمل معاً |
Ara sıcakları atlayıp direk ordövrlere geçelim mi? | Open Subtitles | دعنا نتجاوز دورك ابي الذي كدور الغراب وابدء بصحن المقبلات |
Yirmi soru oynamayı bırakıp bana sorunun... ne olduğunu anlatır mısın? | Open Subtitles | لذا يجب أن نلعب مثل 20 سؤال أو هلّ بالإمكان أن نتجاوز هذا الجزء حتى تخبريني ما الأمر؟ |
Az önce ahırımsı bir şey geçmedik mi? | Open Subtitles | ألم نتجاوز الحظيرة أو شيئاً ما هناك في الخلف ؟ |
Bu engeli bir şekilde aşacağız. | Open Subtitles | سوف نتجاوز هذا الحاجز بطريقة أو بأخرى. |
Beni dinle. Bunu nasıl atlatacağımızı biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنصت إلي أنا أعرف كيف نتجاوز هذه. |
Üçüncü hikaye teknolojinin her sorunu çözebileceği fikri, teknoloji bizi bir şekilde bu durumdan çıkarabilir. | TED | القصة الثالثة هي فكرة أن التكنولوجيا يمكنها أن تحل كل المشاكل، أن التكنولوجيا يمكنها بشكل ما أن تجعلنا نتجاوز كل المشاكل. |