Hayır, hazır olmamız gerekiyor, paramızın olması gerekiyor, bilginin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekiyor, ve yıldırım hızıyla hareket etmek zorundayız. | Open Subtitles | كلاّ، يجب أن نكون جاهزين ، ويجب أن نُعدّ النقود ويجب أن نعرف ما تعنيه تلك المعلومة ويجب أن نتحرّك بسرعة |
Afedersin ama emniyet kemerini hareket ederken takmamız gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | آسفة إعتقدت أنّه من المستحسن أن نضعهم عندما نكون نتحرّك |
Sadece Drevko bizi Sloane'a götürünce harekete geçeceğiz. | Open Subtitles | نتحرّك في فقط بعد دريفكو قادنا إلى سلون. |
Emily şarap mahzenine gideceğini söyleyince harekete geçiyoruz. | Open Subtitles | عندما إيميلي تقول بأنّها ذاهبة إلى قبو النبيذ، نتحرّك. |
Yürüyerek ve çabuk Gitmemiz gerekecek. | Open Subtitles | سوف نتحرّك على أقدامنا، لذا علينا التحرّك سريعاً. |
O sırada biz de gece gündüz bisiklete biniyor, nereye gidiyoruz? | Open Subtitles | عندما نتحرّك في يومنا، يوم هنا ويوم هناك نذهب إلى أين؟ |
O zaman neden belli şekillerde hareket ediyoruz? | TED | فلماذا نتحرّك بتلك الطّريقة الخاصّة بنا؟ |
Belki de tam olarak aynı şekilde hareket etmiyoruz. | TED | ربما لا نتحرّك جميعنا تماما بنفس الطريقة. |
Demek istediğim şey sadece çağdaş yaşamımızda ne kadar hızlı hareket etmeye alışığız. | TED | و بذلك أنا أقصد مدى السرعة التي نتحرّك بها في يومنا و عصرنا المعاصر. |
hareket edene kadar yer değiştiremezsin. Bir değişiklik var mı? | Open Subtitles | لا يمكنك الجلوس حتّى نتحرّك هل بقي لديك قِطع؟ |
Stavros, neden hareket ediyoruz. Bilmiyorum. Kendi kendine başladı. | Open Subtitles | ستافروس, أخبرني لماذا نتحرّك لا أعرف, هذا خارج عن أرادتى |
Herkes kuralları biliyor. Olabildiğince hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | الكل يعرف القواعد نتحرّك بسرعة قدر الإمكان |
Dinle, araba ayarladım. şimdi harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | إسمعْ, أحضرت لنا سيّارة لكن يجب أن نتحرّك الآن |
Pekala, unutmayın. Biz harekete geçince adem elmalarını veya toplarını hedef alın. | Open Subtitles | حسناً، تذكّروا، عندما نتحرّك تضربوا جوزة الحلقوم أو الخصيتين |
Bakın, o şey yanında. Hemen harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | إنّها تحمل ذلك الشيء معها، يجب أن نتحرّك الآن |
Gittikleri zaman bir zaman aralığı doğacak. İşte o vakit harekete geçeceğiz. | Open Subtitles | سيكون هناك وقت مناسب عند مغادرتهم وفي ذلك الوقت سوف نتحرّك |
Keşke bunu resmiyete dökebilseydiniz çocuklar ama artık Gitmemiz gerek. | Open Subtitles | أتمنى أن تجعلوا الأمرَ رسميّاً في مجلسِ المدينةِ يا رفاق لكن يجبٌ أن نتحرّك |
O zaman herhangi bir yerde olabilirler. Hemen Gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | عندذاك قد يكونوا في مكانٍ ليس لنا بهِ علماً، يجب أن نتحرّك الآن. |
Sadece başka bir odaya gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نتحرّك أنت إلى الغرفة الأخرى. |
Pekâlâ, hatalıysam Acele etsek iyi olacak çünkü o hatlar artık boş. | Open Subtitles | حسناً، لو كنتُ مُخطئاً، فمن الأفضل أن نتحرّك بسرعة، لأنّ تلك الخطوط خالية الآن. |
Anladık. Devam edebilir miyiz? | Open Subtitles | نحن نفهم هلّ بالإمكان أن نتحرّك على طول؟ |
Baba, sanırım gitmeliyiz. | Open Subtitles | أبّي أعتقد بأنّنا يجب أن نتحرّك |
- Kımıldayın ufaklıklar. - Ne yapıyoruz? | Open Subtitles | أيها الخدم، دعونا نتحرّك إنتظر، ماذا سنفعل إذن؟ |