"نتحمل" - Traduction Arabe en Turc

    • göze
        
    • kaldıramayız
        
    • tahammül
        
    • katlanmak
        
    • katlanmayacağız
        
    • yetmez
        
    • alamayız
        
    • dayanabiliriz
        
    • katlanmamız
        
    Oyunun bu aşamasında hataları göze alamayız. Open Subtitles لا يمكن أن نتحمل الأخطاء في مثل هذه المرحلة من اللعبة
    Bir anda pek çok dava alamayız, seçici davranmak zorundayız, doğrusu, kaybetmeyi göze alamayız. Open Subtitles و يجب ان نختارهم بعناية لأننا بصراحة لا نتحمل ان نخسر
    Artık kırık olmalarına rağmen, onları atmayı kaldıramayız. Open Subtitles بالرغم من أنهم مكسورين, نحن لا نتحمل رميهم.
    Aynı sebepten dolayı tüm dünya etrafında kapalı olan... ...yerler var, ikisinden birine tahammül edilmemesi gerektiğine inanıyorum. TED إنها أعداد الشواطئ التي تغلق يتزايد في جميع أقطار العالم للسبب نفسه. و أنا أعتقد أنه لا ينبغي علينا أن نتحمل هذا أيضا.
    Gönderdiği sorunlara sadece katlanmak zorunda değilizdir onları birer lütuf olarak görmeliyiz. Open Subtitles إننا ليس فقط نتحمل صبراً العواقب التي يرسلها، بل أن نعتبرها كهدايا.
    Artık katlanmayacağız! - Daha fazla polis şiddeti istemiyoruz! Open Subtitles لن نتحمل غطرسة الشرطة بعد الآن
    Yoldan ayrılmaya paramız yetmez. Bütçemiz karşılamaz. Open Subtitles لا نستطيع أن نتحمل تحويلة ميزانيتا لن تتحمل ذلك
    Adalind'in yanlış seçim yapmasını göz önüne alamayız değil mi? Open Subtitles لا يمكننا ان نتحمل اداليند تتخذ الخيار الخاطئ اليس كذلك؟
    Ama bu şekilde devam ederse, biz biraz daha dayanabiliriz, ancak çocuklar dayanamaz, ağlıyorlar çünkü açlar. Open Subtitles و لكن كما هى الآن ، فنحن لن نتحمل كثيرا و أطفالنا تبكى من الجوع
    Daha fazla beklemeyi göze alamayız. Open Subtitles لا نتسطيع أن نتحمل مسئولية ما قد يحدث.. أكثر من هذا
    Davaları sonuçlandırıyor, evet öyle. Çok değerli biri. Onu elden çıkarmayı göze alamayız. Open Subtitles هو ينهي القضايا، نعم، هو يفعل هو مساعد ذو قيمه كبيره في القضايا ولا نتحمل فقدانه
    Seni kovmalıyım ama iyi muhabirleri kaybetmeyi göze alamayız. Open Subtitles يتحتم علي ان افصلك من عملك جراء هذا الفعل ولكنا لن نتحمل خسارة اعلاميين جيدين اخرين
    Babanız ile konuştuk, ve biz özel okula göndermeyi göze alamayız. Open Subtitles أنا ووالدكما كنا نحاول إيجاد حل واكتشفنا أنه لا يمكننا أن نتحمل تكلفة إرسالكما إلى جامعات خاصة
    Bunu şu anda kaldıramayız eğitim tasarısından ötürü gözler senin üzerindeyken olmaz. Open Subtitles وأنت ستكون أساسها لا نستطيع أن نتحمل ذلك الآن ليس وأنت تحت الأضواء مع قانون التعليم
    İkinci bir vurgunu kaldıramayız. Open Subtitles لا يمكننا ان نتحمل ضربة اخرى اذا احد رجالنا خلف كل هذا
    Öyle büyük bir kaybı kaldıramayız. Open Subtitles أجل، لن نتحمل هذه الضربة القاسية
    Yalanlara tahammül edemeyiz. Programımdan çıktın, Snowhill. Open Subtitles لا نتحمل الكاذبين , انت خارج برنامجى يا سنوويل
    Bir uydudan daha mahrum olmaya tahammül edemeyiz. Nükleer çubukları ilk seferde de böyle kaybetmiştik. Open Subtitles لا يمكننا أن نتحمل فقداناً آخر في بث القمر الصناعي، هكذا فقدنا القضبان بالمقام الأول
    Babanın bitmek bilmez sızlanmalarına ve yakınmalarına katlanmak zorunda kalıyoruz. Open Subtitles جميعنا علينا أن نتحمل توجع و تذمر والدك المستمر
    Bence şans bluetooth'suz ezikler içindir. Buna daha fazla katlanmayacağız. Open Subtitles أنا أقول الحظ هو للحمقى بدون البلوتوث. نحن لن نتحمل بعد الآن , يا أصحاب!
    Hayatımız değişti. Artık buna paramız yetmez.. Open Subtitles لقد تغيرت حياتنا لا يمكننا ان نتحمل هذه المصاريف بعد الأن
    Sanırım birbirimizi görmeden iki gün dayanabiliriz. Open Subtitles أعتقد أنه يمكننا أن نتحمل يومين بدون رؤية بعضنا.
    Alacağımız büyük riskin sonuçlarına... katlanmamız gerektiğini söylüyor. Open Subtitles هو يقول بأننا سنخاطر يجب ان نتحمل العواقب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus