Benim için onu hatırlamanın yolu bu takım olacak. | Open Subtitles | بالنسبة لي هذا الفريق سيكون الطريقة التي نتذكرها بها |
Onu hatırlamanın bir yolunu bulmamız önemli ama Bay Crabb ve Bay Grove'un dediklerini dinlemiyorsun. | Open Subtitles | أصبت، من المهم أن نتذكرها لكنك لا تنصت لما يقوله السيدان (كراب) و(غروف). |
Bence, bugün büyümekte olan, bizim geçmişten Hatırladığımız hiçbir şeye bağlı olmayan çocuklardan gelecek. | TED | أعتقد أنه سيئتي من الأطفال الذين يكبرون الآن المحررون من الأمور التي نتذكرها من الماضي |
Çok garip, Hatırladığımız ve hatırlamadığımız şeyler. | Open Subtitles | من المضحك الاشياء التي نتذكرها و الاشياء التي ننساها |
Sözleri bir türlü hatırlamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتذكرها مطلقاً. |
Çok hatırlamıyoruz. | Open Subtitles | لا نتذكرها جيداً |
Dostum, istediğin oldu işte. Her zaman hatırlayacağımız bir gece yaşadık. Evimize gitsek ya! | Open Subtitles | يارفيق ، لقد حصلت على إمنيتك إنها ليلة سوف نتذكرها على الدوام ، لما لا نعود للمنزل فقط؟ |
Diyeceğim o ki geçmişe gömdüğümüz şeyler onları Hatırladığımız kadar üzücü olmayabilir. | Open Subtitles | المقصد هو... الأشياء المدفونة في الماضي عادة لا تكون مزعجة كما نتذكرها. |
Hatırladığımız şeyler ne de tuhaf. | Open Subtitles | غريبة هي الأشياء التي نتذكرها. |
Hatırladığımız Anna böyle değildi. | Open Subtitles | هذه لا تبدو وكأنها (آنا) التي نحن نتذكرها. |
Sonsuza kadar hatırlayacağımız efsanevi bir gece olmasından da öte Barney Amca'nızun unutması için kankasına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أكثر من ليلة إسطورية نتذكرها للأبد بارني" إحتاج أخاً ليساعدة كي ينسى" |