"نتركهم" - Traduction Arabe en Turc

• bırakamayız
• bırakalım
• bırakırız
• izin veremeyiz
• bırakacağız
• terk
• bırakıp
• bırakmak
• bırakmıyoruz
• bırakacak mıyız
• bırakıyoruz
• izin veririz

Onları geride bırakamayız diyorum.
أنا أقول فقط أننا لا يجب أن نتركهم خلفنا

Onları yalnız bırakamayız. Burası kötü bir ada.
لا نستطيع ان نتركهم بمفردهم فهذة الجزيرة سيئة

Beni, sevgilim arıyor. bırakalım gitsinler, ha?
إن صديقتي تريدني هل يمكن أن نتركهم ونذهب

Catskills'e doğru yola çıktığımızda hepsini arkamızda bırakırız.
عِندما سَنتحرك إلى التلال . نتركهم جميعاً خَلفنا

Kaçıp, yaratığı uyarmalarına izin veremeyiz.
نحن لا يمكن أن نتركهم يهربوا و يحذروا الوحش

-Sabah erkenden... -Bu ne? ...çocukları ormana götürüp ölmeleri için orada bırakacağız.
سنأخذ الأطفال إلى الغابة و نتركهم هناك ليومتوا

Ufacık bir şansımız da olsa onları ölüme terk edemeyiz..
...حتى لو كانت لدينا فرصة فلا يمكننا أن نتركهم يموتون...

Politikayı onlara bırakıp daha önemli meselelerden bahsedelim.
دعينا نتركهم لها ونجعل كلامنا في مواضيع ملحة أخرى

Onları kabaca aynı pozisyonda bırakmak zorundayız.
يجب ان نتركهم خلفنا في تقريباً نفس المواقعِ

Eğer bu İngiltere'nin problemi ise neden bu işi onlara bırakmıyoruz?
إن كانت الحوادث في إنجلترا، لما لا نتركهم يتعاملون معها بأنفسهم ؟

Orda bi sürü insan var onları orda öylece bırakacak mıyız ?
"هناك مجموعة منهم مازالو فى "سبرينغز أتخبرنا بأن نتركهم و حسب

- Hayır, onları burada bırakamayız. Çok şey biliyorlar.
لا لا لا ، لا يمكننا أن نتركهم هنا إنهم يعرفون الكثير

Onları öylece bırakamayız. Orada öylece çürümeye bırakamayız. Ne yapmalıyız?
لا يمكننا أن نتركهم هنا حتى يتعفنوا وما المطلوب مننا أن نفعله؟

Bu insanlara yardım etmek zorundayız. Onları öylece bırakamayız.
يجب ان نساعد هؤلاء الاشخاص لا نستطيع ان نتركهم هكذا

Ben diyorum ki, bırakalım sadece ikisi kapışsın. Arkamıza yaslanır içkilerimizi içeriz, aramızda bahis falan yaparız, nasıl ama?
رأيّي، أن نتركهم يقاتلون بعضهم البعض بينما نستلقي ونشاهد مُحتسين الشراب،

Kesinlikle. Ben diyorum ki, bırakalım sadece ikisi kapışsın.
رأيّي، أن نتركهم يقاتلون بعضهم البعض بينما نستلقي ونشاهد مُحتسين الشراب،

Kimse onları durduramaz. bırakalım birbirlerini öldürsünler.
لن يردعهم شيءٌ، يجب أن نتركهم يقتلون بعضهم البعض فحسب.

Birincisi, onları serbest bırakırız.
الخيار الأول : هو أن نتركهم يرحلون و نتسلق.

Demek istediğim bununla kaçmalarına izin veremeyiz.
أعني نحن لا نستطيع انت نتركهم ينجون بفعلتهم.

Onlara kan, kemik ve pas bırakacağız!
# والأن لن نتركهم الا وهم ينزفون # # وعظامهم منخورة #

Onları iniş bölgesine götürüp ötekiler gibi ölüme terk ediyoruz.
سنأخذهم إلى إل زد, و نتركهم خلفنا ليموتوا مثل الآخرين .

Ne yani, onları orada öylece bırakıp en iyisini mi umacağız?
ماذا إذاً؟ نتركهم هناك ونأمل خيراً؟

Onları burada bırakmak iyi bir fikir mi?
هل تعتقدي حقا بأنّه فكرة جيدة أن نتركهم هنا؟

- Onları bırakmıyorum. - Onları bırakmıyoruz.
انا لن اتركهم نحن لن نتركهم

Onları öylece bırakacak mıyız?
سوف نتركهم هكذا؟

Evet ama şu anki haliyle onları zaten geride bırakıyoruz.
نعم ، لكن حسب الوضع الراهن أعتقد أننا نتركهم متخلفين في كل الأحوال

Ya onlara değer veririz ya da kaybolmalarına izin veririz.
عنانحنالاثنان... إما أن نقوم بتشجعيهم أو نتركهم يذهبوا مع الريح