Siz bunu bilmiyor olabilirsiniz ama bu sınıfta biz her gün dağa tırmanıyoruz. | Open Subtitles | لربما انتم ياشباب لاتعلمون ها ولكننا في هذا الصف سوف نتسلق يوميا |
Niye sürekli tırmanıyoruz? | Open Subtitles | هذا الوضع يجعلنا نتسلق طوال الوقت لماذا نذهب عالياً حتى ؟ |
Daha önce hiç tırmanılmamış bir dağa veya dağda yeni bir rotaya tırmanmak... | Open Subtitles | أن نتسلق جبال لم يتسلقها أحد من قبل, أو طريق جديدة في جبل |
Siz budalaların farkına varması için illa ki ağaca mı tırmanmalıyız? | Open Subtitles | هل نتسلق لكم الأشجار لتفهموا أيها الحمقى؟ |
Burada, ağaçlara tırmanıp, onu Endonezya'daki Sayan Vadisi'nin üzerine asmıştık. | TED | و هنا نحن نتسلق الاشجار لكي نضع هذه حول وادي سيان في اندونيسيا |
On dakika içinde tırmanmaya başlıyoruz. | Open Subtitles | سوف نتسلق خلا عشرة دقائق |
Ben çocukken hücrelere tırmanırdık ve gardiyanların bize bakmasını beklerdik. | Open Subtitles | حينما كنّا صغاراً كنّا نتسلق حظيرة الثيران و ننتظر أن تتجه الثيران نحونا |
Şu çıkıntılı yere ulaştıktan sonra oradan devam edip şu yarığa varacağız ve sonra yukarı, şu kayaya tırmanacağız ve sonrasında oley. | Open Subtitles | بمجرد أن نصل إلى تلك الحافة ثم نعبر هذا الجزء ثم نتسلق على هذه الإنحناءاتهناك |
Bir kaleye tırmanıyoruz ve sen görünüşünü soruyorsun? | Open Subtitles | نحن نتسلق قلعة وأنت تسألني عن مظهرك؟ |
Evet, geliyor. Tamam, buradan tırmanıyoruz. | Open Subtitles | نعم، نعم ها هو نعم، حسنا، هنا حيث نتسلق |
Biraz tırmanmamız gerekecek. tırmanıyoruz! | Open Subtitles | .يَتطلب التسلُق بعض الشيء - نحنُ نتسلق - |
Mesela ağaca tırmanmak için yaptığımız bazı şeyler ağacın köklerine zarar verir | TED | لذا ونحن نتسلق الشجرة بعض الأشياء التي نقوم بها من أجل تسلق الشجرة في الواقع إضعاف جذور الشجرة. |
Beden dersinde de, ipe tırmanmak zorundayız. | Open Subtitles | ، لكن عندما يأخذنا لصالة التمارين . يجب علينا أن نتسلق الحبل |
Dağın tam tepesinde, şimdi oraya tırmanmalıyız. | Open Subtitles | انها هناك, على قمة أحد الجبال, الآن علينا ان نتسلق. |
Belki de yukarı tırmanmalıyız. | Open Subtitles | ربما لابد أن نتسلق مرة أخرى للأعلى |
Beraber yukarı tırmanıp, bir adamı arkada bırakamazsın. | Open Subtitles | نحن لا نتسلق معاً جبلاً كي نترك رجلاً وراءنا |
Radyo kulesine tırmanmaya. | Open Subtitles | نتسلق البرج الهوائي |
Eskiden biraz yaramazlık yapmak için ağaçlara tırmanırdık. | Open Subtitles | كنا نتسلق الأشجار حين كنّا نكيد لمضايقة الآخرين. |
Şu çıkıntılı yere ulaştıktan sonra oradan devam edip şu yarığa varacağız ve sonra yukarı, şu kayaya tırmanacağız ve sonrasında oley. | Open Subtitles | بمجرد أن نصل إلى تلك الحافة ثم نعبر هذا الجزء ثم نتسلق على هذه الإنحناءاتهناك |
Pekâlâ, o zaman biz de yukarı tırmanırız. | Open Subtitles | حسناً، نحن مضطرون فحسب إلى أن نتسلق قليلاً، هذا كل شىء. |
Belki yukarı tırmanırsak... | Open Subtitles | ربما يجب أن نتسلق.. |
Bunu buraya Tırmanmadan önce de söyleyebilirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك أن تقولى ذلك قبل أن نتسلق لهنا و نتحمل كل ذلك العناء |
Cehennemden yavaş yavaş çıkabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نتسلق ونخرج من الجحيم.. إنشاً في كل لحظة.. |
Dağa tırmanmıyoruz. Aşağı. | Open Subtitles | إننا لا نتسلق الجبل بل نسير نحو الأسفل. |
Yani bizi o kayalıklara buz üzerinde mi çıkarmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تريديننا أن نتسلق؟ نتسلق لقمة المنحدرات على الجليد؟ |