Ve kelimenin tam anlamıyla her konuşmayı kaydediyoruz. böylece herkes her şeyi görebiliyor. Bu şekilde yapmasaydık, bir fikir meritokrasisi oluşturamazdık. | TED | ونقوم بتسجيل جميع المحادثات حرفياً والسماح للجميع برؤية كل شيء. لأننا إن لم نفعل ذلك، لن نتمكن من نشر ثقافة الجدارة. |
İşaret verdiğimde, üzerine atla böylece kıçtaki kaptanı alaşağı eder ve tüfekleri alırız. | Open Subtitles | عندما أعطيك الإشارة اقفز عليه كي نتمكن من مقصورة القيادة ونستولي على البنادق |
Robotikte yüz yıllık süreç geçti ve biz herhangi bir yöne birkaç adımdan fazla ilerleyebilen bir robot yapamadık. | TED | المئات من السنين من العمل على الرجال الآليين، ولم نتمكن من جعل رجل آلي يقوم ببضع خطوات ذهابا وإيابا. |
O, bu adamı tanıyormuş. biz onu tanıyoruz. Belki adamı bulabiliriz. | Open Subtitles | هى عرفت هذا الشخص نحن نعرفها،إذن محتمل ان نتمكن من معرفته |
Veri izleyicimiz biraz geride kaldı, bu yüzden bu bilgilere giriş yapamadık. | Open Subtitles | تتبع بياناتنا متأخر قليلاً لذا لم نتمكن من الدخول على هذا التقرير |
Her saat başı çalışanlarımızı kaybediyoruz. Böyle devam ederse siparişlerimizi tamamlamamız mümkün olmayacak. | Open Subtitles | إنّنا نفقد عبيدًا كلّ ساعة، وإذا استمر هذا لن نتمكن من تلبية الطلبات |
onları durduramazsak bunun halkım için ne anlama geleceği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | إن لم نتمكن من إيقافهم فأخشى مما قد يعنيه هذا لقومي |
Burası bizim para akladığımız yer, böylece kira giderlerini falan çıkarıyoruz. | Open Subtitles | هنا حيث نقوم بغسيل الأموال حتى نتمكن من دفع الإيجار ونحوه |
böylece eğer şunu kesip atabilirsek ve binaya biraz kaide verebilirsek bu parçayı alabilir ve müteahhid için daha büyük ticari değeri olan üst kısma koyabiliriz. | TED | إذا حتى نتمكن من الابتعاد عن ذلك ونعطي البناء قاعدة صغيرة، ويمكن أن نأخذ قليلا من القاعدة ونضعها في الأعلى حيث تزيد القيمة التجارية للبناء العقاري. |
böylece kendimizi olasılıklara açabiliriz, örneğin bu idrar-dönüştürücü tuvalet gibi. Bu tuvalette biri önde biri arkada | TED | حتى نتمكن من فتح لأنفسنا احتمالات مثل، على سبيل المثال، هذا المرحاض المحول للبول، وهناك فتحتان في هذا المرحاض. |
Meslektaşlarımdan, hastalarımdan, devletimden, tüm insanlardan isteğim şu: Alabileceğimiz en iyi bakımı talep edelim ki böylece bugün daha iyi yaşayalım, daha iyi bir geleceği garanti altına alalım. | TED | إلى زملائي، إلى مرضاي، إلى حكومتي، إلى جميع البشر، أطلب منكم أن نقف ونصرخ ونطالب بأفضل رعاية ممكنة، حتى نتمكن من العيش بشكل أفضل اليوم ونضمن حياة أفضل غدا. |
anne sütünde neyin önemli olduğunu da anlamaktır. böylece bir nedenle emziremeyen veya emzirmeyen anneler için daha iyi formüller geliştirebiliriz. | TED | إنه أيضًا عن فهم ما هو مهم في حليب الأم حتى نتمكن من تقديم بدائل أفضل للأمهات اللواتي يعجزن عن الإرضاع لأي سبب كان. |
biz yükünüzü teyit edene kadar şu anki rotanızdan ayrılmayın! | Open Subtitles | لا تنحرف من مسارك العادي حتى نتمكن من تأكيد حمولتك |
Bilmiyorum ne kadar doğru ama biz bu işi yürütemedik. | Open Subtitles | لا أعلم قد يكون ذلك صحيحاً ولم نتمكن من إنجاحه |
Bizim misyonumuz, komutan gömüldü, ama biz seni gömmek değil. | Open Subtitles | قمنا بدفن مهمتك ، كقائد لكن لم نتمكن من دفنك. |
Ben biz de isteseydi bugün bu şeyleri inşa edemedi demek. | Open Subtitles | أعني، لم نتمكن من بناء تلك الأمور اليوم إذا أردنا كذلك. |
O yüzden, yatırımcılarla yapacağımız büyük toplantı öncesi bütçeye takviye yapabiliriz. | Open Subtitles | حتي نتمكن من سد عجز الميزانية قبل إجتماعك الكبير مع المساهمين |
İçi buzla kaplı bu yüzden büyük çivili krampon denen ayakkabılar giydik. bu sayede etrafta kaymadan yürüyebildik. | TED | داخله كان مغطّا بالجليد، لذا فقد كان علينا ارتداء مسامير بأقدامنا تسمّى خفّا مسماريّا حتّى نتمكن من المشي دون الوقوع. |
O halde eğer bu ekstra boyutların şeklini bilebileseydik, bu özellikleri hesaplamamız mümkün olacaktı, karanlık enerjinin miktarını hesaplayabilecektik. | TED | لذا لو علمنا شكل الابعاد الاضافية سوف نتمكن من حساب هذه الميزات حساب كمية الطاقة المظلمة |
Eğer var iseler, onları bulabilirsiniz, ... ... belkide yaşlanan bir gen üzerinde bir takım şeyler yapabilirsiniz. | TED | وإذا كانت موجودة ,تمكنت من إيجادها إذاً رُبما نتمكن من فعل شيء حيال ذلك. |
Sırf "Billy Elliot" filmine bilet bulamadık diye hem de. | Open Subtitles | صحيح لم نتمكن من الحصول على تذاكر لـ بيلي إليوت |
bu sayede aracı yönetmek için gereken talimatları oluşturabilirsiniz. | TED | حتى نتمكن من توليد أيضا تعليمات حول كيفية تشغيل ضوابط للسيارة. |
ve bu bölgeden nereye gittiğini takip edebiliriz. böylece kanserin ilk olarak nereye yerleşeceğini görebiliriz. | TED | ويمكن أن نتبع من حيث تتدفق من موقع الورم , حتى نتمكن من رؤية الأماكن الأولى حيث يمكن للسرطان أن ينتقل. |