Sen mükemmelsin ama biraz ağırdan almalıyız. | Open Subtitles | أنتِ رائعة ولكنّني أعتقد أنه علينا أن نتمهل |
Şey, ağırdan alabiliriz. Ona hemen söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا أن نتمهل لا يجب عليكِ إخباره حالاً |
Dur biraz yavaş ol Bay Düşüncesiz dünyadaki tek yakın arkadaşıma ihanet etmek üzere olduğumu görmüyor musun? | Open Subtitles | لماذا لا نتمهل هنا ايها السيد الغير حساس ؟ ألا ترى أنني سأغدار بصديقي الوحيد في العالم هنا ؟ |
Bu işi biraz yavaştan alabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين فقط .. هل نستطيع فقط أن نتمهل قليلاً |
Ama, biraz daha bekleyip bu korucu ekibini iyi oluşturalım. | Open Subtitles | لكن يجب أن نتمهل ونحسن تشكيل فرقة المطاردة |
Yapmamız gereken suya çarpmadan önce Hız kesmek. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّنا يجب أن نتمهل قبل أن نقع في الماء |
Sadece diyorum ki, durup bekleyelim bakalım olaylar nasıl sonuçlanacak. | Open Subtitles | أنا أقول فقط، دعينا نتمهل ونرى كيف سيجري كل هذا. |
Bence ara vermeliyiz. Biraz ağırdan almamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا أن نأخذ إستراحة من بعضنا البعض أعتقد أنه علينا أن نتمهل قليلا |
Neyse, her şey için biraz erken ama kesinlikle birbirimizden hoşlanıyoruz, ağırdan alacağız. | Open Subtitles | على أي حال، مازالت علاقتنا في بدايتها لكننا حتمًا معجبان ببعض لذا، سوف نتمهل في الأمر |
Bence biraz ağırdan almalıyız. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أننا ... يجب أن نتمهل قليلا. |
Bu konuyu konuşmuştuk. İşleri ağırdan almaya karar vermiştik. | Open Subtitles | ناقشنا ذلك ، و اتفقنا على أن نتمهل |
Belki de o zamana kadar biraz ağırdan almalıyız. | Open Subtitles | لكن ربما يجب ان نتمهل إلى حين ذلك |
Dur biraz yavaş ol Bay Düşüncesiz dünyadaki tek yakın arkadaşıma ihanet etmek üzere olduğumu görmüyor musun? | Open Subtitles | لماذا لا نتمهل هنا ايها السيد الغير حساس ؟ ألا ترى أنني سأغدار بصديقي الوحيد في العالم هنا ؟ |
Hımm, İşleri yavaş almadan iyiyimdir... | Open Subtitles | انا لا امانع بأن نتمهل.. |
Cam, çok tatlı ve yavaş gitmek istediğimi söylediğimde saygıyla karşıladı. | Open Subtitles | (كام) شخص لطيف ومتعلم ويحترم فكرتي في ان نتمهل بعلاقتنا |
Bu işi biraz yavaştan alabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين فقط .. هل نستطيع فقط أن نتمهل قليلاً |
daha yavaştan alacağımı. bu olmamalıydı. | Open Subtitles | أنه يجب أن نتمهل, لا يُفترض أن يحدث هذا |
Eğer yavaştan almak istiyorsan bunu anlarım. | Open Subtitles | تريدين أن نتمهل في ذلك ؟ سوف أتفهم |
Yedi silahşörün gerçekten güçlü olup olmadığını bekleyip görelim. | Open Subtitles | دعنا نتمهل ونرى ما مدى قوة السيوف السبعة |
bekleyip, görmemiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أننا يجب أن نتمهل ونرى ماذا سيحدث |
Yapmamız gereken suya çarpmadan önce Hız kesmek. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّنا يجب أن نتمهل قبل أن نقع في الماء |
Bir saniye bekleyelim, buradan bir şey çıkartabiliriz hani, bilirsin... | Open Subtitles | ، دعينا نتمهل قليلاً . لأنه يمكننا أن ننجح بأمر هنا ، كنا تعلمين |
Acele ettirmemem gerekiyordu. Bekleyebiliriz. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أستعجل الأمر يمكننا أن نتمهل |