Öfke temsilcileri gibi hareket edip, intikam çağrıları yapmayı bırakmamız gerekiyor. | TED | يجب ان نتوقف عن التصرف كوكلاء للغضب والدعوة لأيام من الغضب. |
Şu abuk sabuk işleri bırakıp daha makul olur musunuz? | Open Subtitles | هل يمكن ان نتوقف عن هذا الهراء ونكون عقلاء ؟ |
Elim sende oynamayı bırakmalıyız. O gezegende Yıldız Geçidi var mı? | Open Subtitles | يجب أن نتوقف عن ملاحقتهم، أتوجد بوابة نجمية على هذا الكوكب؟ |
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد، لكننا لن نتوقف عن الكفاح حتى نجد مخرجاً. |
Kendimizi kandırmaya bir son verelim ve dostlarımızı,... komşularımızı aptal yerine koymayı bırakalım. | Open Subtitles | السناتور: ،علينا أن نتوقف عن الضحك على أنفسنا وعن محاولة خداع أصدقائنا وجيراننا |
Bilmiyorum ama bildiğim bir şey var o da beraber çalışmayı bırakmamız gerektiği. | Open Subtitles | لا أعلم. ولكن ما أعرفه أنّنا يجب أن نتوقف عن العمل معاً، لأنني... |
Şey, diğer tek seçeneğin, birbirimizle görüşmeyi bırakmamız olduğunu düşünüyorum. Ki seninle ilgilendiğim için bu geçerli bir seçenek değil. | Open Subtitles | هو أن نتوقف عن المواعدة وهذا على حد علمى ليس خياراً |
O yüzden lütfen bu konuda konuşmayı bırakıp ameliyata bakalım. | Open Subtitles | لذا رجاءً دعونا فقط نتوقف عن التحدث بشأن ذلك ولنعمل. |
Evet. Bu aptalların davasını bırakıp, kaçış tuşuna basalım derim. | Open Subtitles | نعم ، انا اقول أن نتوقف عن مساعدة هؤلاء الحمقى |
Belki de işlerimizi yapması için başka insanlar kiralamayı bırakmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب علينا أن نتوقف عن إستئجار أشخاص للقيام بعملنا. |
- Haklısınız ama şu an önemli olan tartışmayı bırakmalıyız. | Open Subtitles | ولكني أظن أن المهم الآن هو أن نتوقف عن الجدال. |
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد، لكننا لن نتوقف عن الكفاح حتى نجد مخرجاً. |
Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | و لكن لن نتوقف عن المحاولة حتى نجد مخرجاً لذلك. |
Sayın Başkan her şekilde bu seçimi kazanacak saçmalamayı bırakalım. | Open Subtitles | الرئيس سينتصر على كل حال دعونا نتوقف عن اذاعة الوقت |
Bunun annenin derdi veya kadınların derdi olduğunu söylemeyi bırakalım. | TED | علينا أن نتوقف عن جعل هذا الأمر قضية تهم الأم وحدها، أو حتى أنها قضية المرأة فقط. |
O zaman konuşmayı keselim ve bunu odama taşıyalım, ne dersin? | Open Subtitles | لماذا لا نتوقف عن الكلام ونتجه إلى غرفتى ؟ |
Hey, şu erkek cümbüşünü kesebilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا أن نتوقف عن الحديث عن إبعاد الرجال ، أرجوك ؟ |
Belki de dünyayı kurtarmaya çalışan erkeklere aşık olmayı kesmeliyiz. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتوقف عن حب رجالاً تحاول إنقاذ العالم |
Pişmanlığımızı göstermek için gereksiz harcamalarımızı durdurmalıyız. | Open Subtitles | لكي نتوب, يجب أن نتوقف عن الإنفاق بشكل تافه. |
Senin ateşini almayı ve diğer o saçma şeyleri yapmayı bırakabiliriz. | Open Subtitles | ويمكننا ان نتوقف عن اخذ درجة حراراتك والقيام بكل تلك التفاهات |
Seni asla bulamayabiliriz ve artık aramayı bıraksak fena olmayacak. | Open Subtitles | لن نجدك أبداً و ربما يجب أن نتوقف عن البحث |
Hah. Yani bu, onun etrafında daire çizmeyi bırakacağız artık demek mi ? | Open Subtitles | آها, إذا هل هذا يعني أننا نستطيع أن نتوقف عن اللف حول المبنى الخاص بها |
İkinci olarak, kızlarımızı gerekli gereksiz uyarmaya son vermeliyiz. | TED | ثانيًا: علينا أن نتوقف عن تحذير الفتيات تلقائيًا. |
Neden ateşkes görüşmeleri süresince savaşmayı kesmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نتوقف عن القتال خلال مفاوضات الهدنة؟ |
Tamam, vale gibi davranmayı bırakabilir miyiz? | Open Subtitles | حسنا هل يمكن ان نتوقف عن التظاهر كم لو اننا حراس فندق ؟ |