bir araya geliriz, problemler ve sosyal sorunlar hakkında tartışırız ve konuşuruz. | TED | حيث نجتمع معاً ونناقش تلك المشاكل ونطرح المشاكل معاً ونتحدث عنها |
Tek işimiz bir araya gelip birbirimize şiir okumaksa... | Open Subtitles | إذا كان كل ما نفعله هو أن نجتمع معاً و نقرأ مجموعة من الاشعار لبعضنا |
O denizaltına binip sağ kalan başka kim varsa, onlarla bir araya gelip sonuna kadar savaşmak. | Open Subtitles | سوف نصعد تلك الغواصة نجتمع معاً مع أي من الناجين الآخرين المحتمل وجودهم هناك ونشق طريق عودتنا |
Ve hepimizin bir araya geldiği ve zengin ailelerimizin küçük kopyaları gibi davrandığımız aptal toplantılardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | وأنا أكره هذه التجمعات الغبية حيث علينا جميعا ان نجتمع معاً وأن نتصرف كما لو اننا نسخ مصغرة |
bir araya geliriz, mumlar yakarız, en sevdiği şarkıları dinleriz, en sevdiği yemeği yeriz. | Open Subtitles | لذا نجتمع معاً ونشعل الشموع نستمع لموسيقاها المٌفضلة نأكل طعامها المٌفضل |
Daha sonra ise işlerimizden yakınmak yerine bu icat hakkında konuşmak için bir araya gelmeye başladık. | Open Subtitles | وكما تعلمون، بدأنا نجتمع معاً .. لنتكلم بشأن الإختراع بدلاً من التذّمر بشأن وظائفنا. |
Beş dakikalığına herkesi bir araya getiriyorum ve bu oluyor. | Open Subtitles | خمس دقائق ، نجتمع معاً لخمس دقائق و حسب و الآن يحدث هذا |
Senede bir kez bir araya gelip biraz eğleniyoruz. | Open Subtitles | والآن مرةً كل عام نجتمع معاً لبعض المرح |
Doug ile olaydan sonra bir araya geldik. | Open Subtitles | أنا و " داغ " لم نجتمع معاً حتى بعد الحادثة |
- Çok teşekkürler. - Biz bir araya gelip bir karar vereceğiz. | Open Subtitles | ـ شكراً ـ سوف نجتمع معاً ونناقش |
Sabah ilk iş olarak bir araya gelelim. | Open Subtitles | يمكن أن نجتمع معاً في الصباح |
Sonra inancımızı paylaşmak için bir araya geliyoruz. | Open Subtitles | ثم نجتمع معاً لمشاركة إيماننا |
- bir araya gelmeliyiz. Bir şeyler yeriz. | Open Subtitles | -يجب أن نجتمع معاً, نتناول شيئاً |
Ama paskalya öncesinde ailece bir araya gelmeyi seviyoruz. | Open Subtitles | لكننا نجتمع معاً قبله.. |