"نجعل الناس" - Traduction Arabe en Turc

    • İnsanları
        
    • insanların
        
    LP: Dedim ki, insanları nasıl daha çok bisiklet kullanmalarını sağlayabilirim? TED ل.ب: حسنا، قلت كيف لنا أن نجعل الناس يستعملون الدراجات أكثر؟
    Sahte bir gerçeklik yaratırız, insanları olmaları gereken yerde varmışlar gibi gösteririz. Open Subtitles نحن نخلق واقع مُزيف, نجعل الناس بالأماكن التي من المفترض تواجدهم بها
    katılım gösteriyorlar. İnsanları, taklit etmeye ikna edebilir miyiz ve bu, onların daha fazla katılım göstermesini sağlayabilir mi? TED ويشاركون ،هل من الممكن ان نجعل الناس تتصنع هذا الشيء وهل من الممكن أن تقودهم ليشاركوا أكثر؟
    Bekli insanların daha çok paraları olduğunda daha çok tasarruf yapmalarını sağlamalıyız. TED ربما ينبغي علينا أن نجعل الناس يدخرون أكثر عندما يكسبون مالا أكثر.
    Hayır, ama insanların karabasanın tekrar geri döndüğünü düşünmelerine bir son vermek istiyorum. Open Subtitles لا ، ولكن سوف نجعل الناس تتوقف عن التفكير في عودته من جديد
    RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz, Bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir program izlemek istersin. TED ر.ه: نحن نشعر بالاستمتاع عندما نجعل الناس سعداء، في بعض الوقت نريد فقط أن نسترخي ونشاهد شئ ك"نايلد إت!"
    Yumuşak yaklaşım: İnsanları işbirliğine yönlendirmek için, birbirlerini sevmelerini sağlamamız lazım. TED أما في الأسلوب المرن: نحن نجعل الناس تتعاون، يجب أن نجعلهم بحبون بعضهم البعض.
    İnsanları fosil yakıtlar olmadan bir toplum oluşturmanın mümkün olduğuna nasıl inandırırız? TED كيف نجعل الناس يقتنعون أنه من الممكن أن نبني مجتمعاً دون الوقود الأحفوري؟
    İnsanları, kadınlar pişmanlık duymayarak hayır dediklerinde duydukları rahatsızlıkla rahat ettirmeliyiz. TED ‫يجب أن نجعل الناس يرتاحون‬ ‫للانزعاج الذي يشعرون به‬ ‫عندما تقول النساء لا، دون اعتذار.‬
    Benim arkadaşım, çünkü ikimiz de insanları kıskandırıyoruz. Open Subtitles إنها صديقتي لأننا الإثنين نعرف كيف نجعل الناس يغاروا منّا
    Peki burada insanları mutlu etmek dışında ne yapıyoruz? Open Subtitles وماذا نفعل غير ذلك , نحن نجعل الناس يشعرون بالأفضل حيال أنفسهم ؟
    İnsanları rahat ettirmeliyiz, güvenlerini kazanmalıyız. Open Subtitles نحنُ يجب أن نجعل الناس يبدون مرتاحين، نكسب ثقتهم
    İşimiz ne kadar garip insanları doğru olsun olmasın, onları birşeylere inandırmak. Open Subtitles المثير فى عملنا... أن نجعل الناس تصدق فى أشياء... ليست بالضرورة صحيحة.
    İnsanları paniğe sevketmeden uyarmalıyız. Open Subtitles يجب ان نجعل الناس واعين بدون ان نسبب ذعرا كما هو واضح
    Amaç insanları konuşturmaktı ve sonunda herkes konuşuyordu. Open Subtitles الهدف كان أن نجعل الناس تتكلم، و في النهاية كانوا يتكلمون.
    İnsanların bizi farklı gözle görmesini nasıl sağlayacağız? Open Subtitles اذا , كيف تعتقد أنه يمكننا أن نجعل الناس يروننا بطريقة مختلفة ؟
    Birkaç ev alabilirsek insanların dönüşümlü olarak kalmalarını sağlayabiliriz. Open Subtitles حسناً ربما نأخذ بيوتاً قليلة و نجعل الناس يتناوبون عليها
    Bence kapıları açıp, insanların gerçekten neler yaptığımızı görmesi çok güzel. Open Subtitles أعتقد فقط أنه رائع, نفتح الأبواب و نجعل الناس يرون ما الذي نفعله حقاً
    Para ödemelerini istemeden önce insanların dikkatini çekmemiz gerekiyordu. Open Subtitles حسناً علينا أن نجعل الناس يتشوقون قبل أن نطالبهم بالدفع
    1972 reklamını günümüze uyarlayalım ve insanların hislerine seslenelim. Open Subtitles أقترح أن نعيد هذا الإعلان من 1972 ونآخذ فرضة بأن نجعل الناس تشعر.
    İnsanların, Kızıl Şahinlerin bu tür suçları affettiğini düşünmesini istemiyoruz. Open Subtitles نحن لا نريد بالتأكيد أن نجعل الناس يعتقدون أن الصقور الحمر يمكن أن تتغاضى عن تصرفٍ كهذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus