fakat biz Oturup, ellerimizi bağlayıp beklemeyeceğiz. | TED | و لكننا لن نجلس و نمسك أيدينا ولا نفعل شيئا |
Biraz çay yap, Oturup konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نشرب شيئا من الشاي و يمكننا أن نجلس و نتحدث |
Biraz çay yap, Oturup konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نشرب شيئا من الشاي و يمكننا أن نجلس و نتحدث |
Hem Oturur, hem de şu şeyi bekleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجلس و نراقب ذلك الشئ سويا |
Cuma geceki dövüşe gelsenize. Oturur mevzuyu konuşuruz. | Open Subtitles | نجلس و نتحدث بكل شي |
Onu alır Çoğalıcı gezegenine götürürüz, çalıştırırız, ...onu kalabalık bir yere ışınlarız ve geriye yaslanıp izleriz. | Open Subtitles | نحملها الى موطن الريبلاكتور, و من ثم نشغلها, نوجهها في اتجاه المنطقة المأهولة, و من ثم نجلس و نراقب. |
Durumdan memnunsan arkamıza yaslanıp rahatlayacak ve partinin tadını çıkaracak mıyız? | Open Subtitles | هل تريد ان نغادر هذه الغرفة لكي نجلس و نرتاح ونستمتع بالحفلة؟ |
Sadece Oturup geleceğiz işte. - Bak sen! | Open Subtitles | نحن لا يفترض بنا أن ندرس اليوم يجب أن نجلس و لا نفعل أي شي |
Oturup, kahvelerimizi bitirelim bari. | Open Subtitles | أنا آسفة. هيا نجلس و ننهي القهوة و سوف يعود |
Biz saldırı Oturup şeytanlar için sabırsızlanıyordu, | Open Subtitles | لم نستطيع أن نجلس و ننتظر المشعوذين ليهاجموا |
Anlatabilirim. Oturup konuşuruz, biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعني، يمكننا أن نجلس و نناقشه، ربما يأخذ هذا مدة |
Anlatabilirim. Oturup konuşuruz, biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعني، يمكننا أن نجلس و نناقشه، ربما يأخذ هذا مدة |
Başka tanıtım yapalım mı? Hayır, sadece Oturup bekleyelim. | Open Subtitles | ألا يجب أن ندبر ندوات اخري لا يجب أن نجلس و ننتظر |
Dışarıda görüşeceğimiz zaman Oturup birbirimizi beklemeyi birbirimizi görene kadar geçen o bekleyişi severdik. | Open Subtitles | كنا نجلس و ننتظر بعضنا حتى نرى بعضنا أخيراً |
New York'a geri döndüğümde, Oturup ne yaptığımızı konuşacağız. | Open Subtitles | عندما اعود إلى نيو ورك نجلس و نتكلم , ماهذا الهراء الذي نفلعه؟ |
Ben çay yapayım, Oturup konuşalım. İyi fikir. | Open Subtitles | ما رأيكم لو حضرت بعض الشاي، و نجلس و نتحدث في الأمر |
Oturur şaşkınlıkla ikinizi izlerdik. | Open Subtitles | كنا نجلس و نحدق بكما في دهشه |
Oturur gökyüzüne bakardık. | Open Subtitles | كنا نجلس و ننظر إلى السماء |
Yapılacak fazla bir şey yok. Arkamıza yaslanıp bekleyeceğiz. | Open Subtitles | -لا يوجد المثير، نجلس و ننتظر |