"نحاول حل" - Traduction Arabe en Turc

    • çözmeye çalışıyoruz
        
    • çözmeye çalıştığımızı
        
    • çözmeye çalışırken
        
    Ve evet, zorlu bir yoldan geçiyoruz, ama bunları çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles و رغم أننا نمر بمحرلة عصيبة إلا أننا نحاول حل مشاكلتنا
    Evet, bu problemleri çözmeye çalışıyoruz, fakat bu problemi çözdükten sonra ne olacak? TED نعم، نحن نحاول حل هذه المشاكل، ولكن ما الذي سيأتي بعد أن نفلح في حلّها؟
    Hayır, henüz değil, çünkü bu cinayeti çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles كلا ليس بعد , لأننا نحاول حل هذه الجريمة
    Bir dizi acımasız cinayeti çözmeye çalıştığımızı anlıyorsunuzdur umarım. Open Subtitles أتمنى إنك تتفهمي ذلك أننا نحاول حل قضية جرائم قتل
    - Bunu çözmeye çalıştığımızı düşünüyordum. Open Subtitles كنت أعتقد أننا نحاول حل مشاكلنا
    (Alkışlar) Bazen oturup şu paradoks hakkında düşünüyorum sorunları çözmeye çalışırken, topluluk olarak, sorunları çözmeye çalışırken -- diğer çok sayıdaki topluluk ile de köprü kuruyoruz LGBTQ camiası, Arap göçmenler camiası gibi şapkasında konfederasyon bayrağı olan biriyle bile oturup konuşabildik gayet de önemli şeyler hakkında. TED تصفيق أحيانا أجلس، وأفكر في المفارقة لحل المشاكل، نحن نحاول حل المشاكل في مجتمعاتنا - نبني الجسور إلى العديد من المجتمعات الأخرى، من مجتمع المهاجرين العرب وحتى الجلسوس مع شخص ما من الكونفدرالية وتحدث عن الأشياء في الواقع
    Çünkü iki cinayeti çözmeye çalışıyoruz ve her iki kurban da eğitim müdürlüğünün milyonlarca dolar mal olacak soruşturmasına yardım ediyorlardı. Open Subtitles لأننا نحاول حل قضيتي قتل وكلا الضحيتان كانا يُساعدا
    Şu an ne düşündüğünüzü bilmiyoruz, ama bu cinayetleri çözmeye çalışıyoruz ve siz de hiç yardımcı olmuyorsunuz. Open Subtitles نحن لا نعرف ماذا نعتقد في الوقت الراهن، لكننا نحاول حل هذه الجرائم وأنت لا تساعد
    Ethan, bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles ايثان , نحن نحاول حل جريمة قتل
    Bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz, hatırladın mı? Open Subtitles نحن نحاول حل جريمة قتل، هل تتذكر؟
    Şüpheli bir zehirlenme vakasını çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول حل قضية تسمم مشبوه
    Sorunlarımızı çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحاول حل الأمور
    Burada bir kadının cinayetini çözmeye çalışıyoruz, Brenda. Open Subtitles {\pos(195,225)} نحن نحاول حل جريمة قتل إمرأة يا (بريندا)
    Acımasız bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحنُ نحاول حل جريمة بشعة
    Burada büyük bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول حل مشكلة كبيرة هنا
    Bay Franklin burada bir yargıcın ki dahil üç cinayeti çözmeye çalıştığımızı anlıyorsunuz değil mi? Open Subtitles سيد (فرانكلين) إنك تتفهم أننا نحاول حل ثلاث جرائم قتل، بما فيها تلك التي عن كرسي قضاء القاضي؟
    Korkunç. Tamam, biz bu problemi çözmeye çalışırken açıkca genetiği, insan üstünde testleri düşünmemiz gerekiyordu. Fakat temel bir problem var. Çünkü şuanda kök hücre dizileri kendi hallerinde zaten inanılmaz. Ve bu hücre dizileri el ile tek tek yapılmış bir grup hücreden ibaret. Ve bunu yapmak birkaç ay sürüyor. TED لذا ذلك أمرٌ رائع، وفكرنا، حسناً، بينما نحن نحاول حل هذه المشكلة، فمن الواضح أنه يجب أن نفكر في علم الوراثة، ويجب أن نفكر في الاختبار البشري، ولكن هناك مشكلة أساسية، لأنه حالياً، خطوط الخلايا الجذعية، وبالرغم من أنها رائعة جداً، والخطوط هي فقط عبارة عن مجموعات من الخلايا، إلا أنها تُصنع باليد، واحدة في كل مرة، وتحتاج إلى شهرين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus