"نحتاج أن نتحدث" - Traduction Arabe en Turc

• Konuşmamız gerek
• Konuşmamız lazım
• Konuşmalıyız
• görüşmemiz gerekiyor
• konuşmak zorunda
• konuşmamız gerekiyor

Bir dakika oturur musun, Reese. Konuşmamız gerek.
أجلسي للحظات ريز نحتاج أن نتحدث

Konuşmamız gerek. O penisin büyüklüğünü sen de gördün mü?
نحتاج أن نتحدث - هل رأيت حجم هذا الـ ...

Ama madem ki kaçtın, Konuşmamız gerek.
لكن طالما أنك هربت، نحتاج أن نتحدث.

Geldiğine sevindim, çünkü gerçekten Konuşmamız lazım.
فأنا مسرور بوجودك هنا، لإننا نحتاج أن نتحدث حقيقة.

Not almıyor. Onunla Konuşmamız lazım" dediğini unutmayacağım.
هو لا يسجل الملاحظات. نحتاج أن نتحدث معه."

Annenle bu konuda Konuşmalıyız. Lütfen odana git.
أمك وأنا نحتاج أن نتحدث بهذا الشأن، فاذهب لغرفتك

Bu yüzden, İşaretliler'den olsun ya da olmasın, Drew Imroth'la görüşmemiz gerekiyor.
أيا ما كان ، من : الملحوظين أم لا نحن نحتاج أن نتحدث مع ، درو إيمروث

Seninle bir konu hakkında Konuşmamız gerek.
نحتاج أن نتحدث إليك بخصوص أمر ما

Dr. Gibson? Konuşmamız gerek.
نحتاج أن نتحدث المحقق "فنيجارو" ، شرطة فانكوفر

Yeni oyun arkadaşların hakkında Konuşmamız gerek.
نحتاج أن نتحدث حول زميلك ِ الجديد

Konuşmamız gerek, Ryan.
نحتاج أن نتحدث يا ريان

Konuşmamız gerek.
نحتاج أن نتحدث.

Gerçekten Konuşmamız gerek.
نحتاج أن نتحدث فعلا

Dans kıyafetlerimizi Konuşmamız lazım.
نحتاج أن نتحدث عن أزياء الحفلة الراقصة

Konuşmamız lazım. Bu çok ciddi bir şey.
نحتاج أن نتحدث معاً , هذا أمر جدٍي

Konuşmamız lazım! Hemen, şimdi!
نحتاج أن نتحدث حالا ؟

Hayır, hayır bizim bu konuyu senin nasıl ele alacağınla ilgili Konuşmalıyız.
‫لا، نحن نحتاج أن نتحدث حول كيف ستتعاملين مع هذا.

General, Konuşmalıyız.
نحن نحتاج أن نتحدث معا سيدى الجنرال

Sizinle yalnız görüşmemiz gerekiyor.
نحتاج أن نتحدث إليك لوحدك، رجاءً

Kamera karşısında konuşmak zorunda değiliz ama bir sürü insan bu korkunç trajediyle eşsiz başa çıkış yönteminizi merak ediyor.
لا نحتاج أن نتحدث للكاميرا... لكن الكثير من الناس يتساءلوا عن طريقتكم المميزة للتأقلم... مع هذه المأساة الفظيعة.

Hastaneye yetişebileceğini sanmıyorum. Durumunu stabilize etmek için ne gerekiyorsa yapın. Onunla şimdi konuşmamız gerekiyor.
افعل كل ما تستطيع لتجعله مستقراً نحتاج أن نتحدث إليه الآن.