Bu, üst katta tuttuğumuz yedeği sadece. | Open Subtitles | هذا هو البديل الذي نحتفظ به في الطابق العلوي |
Bir uç, bizim makineyi tuttuğumuz hangar. | Open Subtitles | من جهة، المعمل الذي نحتفظ به بآلتنا |
Onların bildiği kadarıyla çocuklardan nefret ediyor arka bahçemizde tuttuğumuz köpeğimizi küçük şirin kedi yavrularıyla besliyoruz. | Open Subtitles | وكل مايعرفونه, هو أننا نكره الأطفال... . أننا نطعم هذه القطط الصغيرة الجميلة لكلب نحتفظ به في حديقة منزلنا. |
Ne yapacağımız belli olana kadar onu burada tutacağız. | Open Subtitles | أين نأخذه لغير هنا ؟ سوف نحتفظ به هنا حتى يطلبون منا ما نفعله |
Viktor'la masaya oturana kadar. Oylamayı arka cebimizde tutacağız şimdilik. | Open Subtitles | حتى جلسنا، لكننا نحتفظ به الجيب الخلفي الخاص بنا |
Onu sadece bir kaç günlüğüne tutacağız. | Open Subtitles | سوف نحتفظ به هنا لعده أيام |