Plastiği de daha ücra yerlere gidip daha derin kuyular kazarak çıkardığımız petrolden elde ediyoruz. | TED | والبلاستيك الذي نحصل عليه من النفط والذي يجعلنا نذهب إلى أماكن بعيدة جدا ونحفر آبار عميقة جدا لاستخراجه |
Tuvalete ne kadar çok giderlerse, o kadar çok gübre elde ederiz ve o kadar çok iyi durumda oluruz. | TED | و كلما زاد عدد مرات تردده على الحمام زاد ما نحصل عليه من أسمدة، ما يجعلنا أفضل، صدقوا أو لا تصدقوا. |
Evet, evet, Anladık. | Open Subtitles | نعم، نعم، نحصل عليه. |
Biz araştırmacılar gerekli finansı nereden bulursak oradan alırız. | Open Subtitles | الباحثون يأخذون التمويل من أيّ مكان نحصل عليه. |
Kalp, bir bağışçıdan aldığımız gibi değil, | TED | هذا القلب لن يكون نفسه كالذي نحصل عليه من أحد المتبرعين |
Ona sahip değildik. | Open Subtitles | لم نحصل عليه |
Ona yeni bir oyuncak aldığımızda yarım saat içinde hurdaya çeviriyor. | Open Subtitles | نحصل عليه لعبة جديدة وضمن نصف في الساعة هي محطم إلى القطع. |
Koca siyah ağzını kapatacağım! Gelin yakalayalım şunu! | Open Subtitles | سأغلق فمك الأسود الكبير دعنا نحصل عليه |
Ama temiz bir öğrenme eğrisi elde ettik, sizin bir okuldan elde edeceğinizin neredeyse aynısı olan bir eğri. | TED | لكننا حصلنا على منحنى تعليمي واضح، تقريباً متطابق مع ما نحصل عليه في المدرسة. |
Oysa, insanlar rahatça orada toplanırlar ve elde ettiğimiz genelde kaos değildir. | TED | وبالمقابل، فإن البشر بشكلٍ طبيعيٍّ يتجمعون بعشرات الألاف، وما نحصل عليه ليس الفوضى، عادةً. |
İstediğimiz şey anlık bir çözüm, hayatlarımızı güzelleştirecek ve bu şekilde tutacak elde edebileceğimiz bir şey. | TED | ما نوده حقا هو الحصول على حل سريع، شيء يمكن أن نحصل عليه يجعل حياتنا جيدة و يُُمكنُنا من الإحتفاظ بها هكذا. |
İnsan kalbini değiştirmenin yolunu bulamadığımız için henüz elde edemediğimiz barış. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نحصل عليه لأننا لم نتوصل بعد لطريقة لتغيير قلب الإنسان |
elde edebileceklerimiz için. | Open Subtitles | يبكون لما كمان بإمكاننا أن نحصل عليه معاً |
Şey, hayatta ne elde edeceğimize karar vermek bize düşmez. | Open Subtitles | حسناً , الآن , ليس عائداً لنا أن نقرر ما نحصل عليه في الحياة |
Evet, Anladık. | Open Subtitles | نعم، نحصل عليه. |
Anladık. | Open Subtitles | نحصل عليه. |
- Anladık, Anladık. | Open Subtitles | نحصل عليه. |
En kötü ihtimal; yakalanır bir yatak, günde üç öğün ve şimdikinden iyi sağlık hizmeti alırız. | Open Subtitles | أسوأ يأتي إلى الأسوأ، ونحن ننشغل، نحصل على سرير، ثلاث وجبات يوميا والرعاية الصحية أفضل مما نحصل عليه الآن. |
- Hepimiz elde edemediğimiz şeyleri isteriz. - Ve alabildiğimizi alırız. | Open Subtitles | كلنا نريد أشياء لا نستطيع أن نملكها - كلنا نأخذ ما نستطيع أن نحصل عليه - |
Sizden bütün aldığımız rahatsızlık ve nankörlük! | Open Subtitles | وكل ما نحصل عليه منكم يا بنو إسرائيل هو نكران الجميل |
Bu imkânsız. aldığımız dokular test edilip ışın tedavisinden geçiriliyor. | Open Subtitles | كل تطعيم نحصل عليه يتم فحصه و معالجته شعاعياً |
Ona sahip değiliz. | Open Subtitles | لم نحصل عليه |
Ve aldığımızda parayı, çarçur eder gideriz. | Open Subtitles | و عندما نحصل عليه نصرفه |
yakalayalım onu! | Open Subtitles | دعونا نحصل عليه |