sana biraz esrar bulmalıyız dostum. Çok sinirli duruyorsun. | Open Subtitles | يجب ان نحضر لك بعض المخدرات أنت متوتر للغاية. |
Tanrım, sana biraz gerçek acı ilacı vermemiz lazım. | Open Subtitles | يا إلهي، يجب أن نحضر لك مضادات ألم حقيقية |
Her neyse haydi gidip sana kıyafet bulalım. | Open Subtitles | .. حسناً ، مهما يكن دعنا نحضر لك بعض الملابس ، هلا فعلنا ؟ |
Tamam, hadi gidip sana yiyecek bir şeyler alalım. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، هيا نحضر لك شيئاً تأكله |
- Öyle olduğunuzu düşündüğümüzden hediye getiriyoruz. | Open Subtitles | للأسف نحن نعتبرك كذلك لهذا نحضر لك الهدايا، خذها من فضلك |
Tanrım, bugün kardeşimizi şefkatli kollarına alasın diye sana getiriyoruz. | Open Subtitles | ربنا، اليوم نحضر لك أخينا لتأخذه بين أذرعك المحبة |
Dean sana biraz daha mini-kek getirelim mi? | Open Subtitles | أتريد أن نحضر لك المزيد من قطع الكيشي؟ |
sana biraz yogurt ve meyve alalim çünkü tahminimce uçaktaki yemekleri besin degeri açisindan yetersiz bulacaksin. | Open Subtitles | والآن علينا أن نحضر لك بعض الزبادي والفواكه... لأنني أفترض أنّك ستجد طعام الطائرة يفتقد المحتوى المغذي. |
Hadi, gidip sana kuru giysiler bulalım. | Open Subtitles | هيا، دعينا نحضر لك ملابس جافه |
Ve hepimiz, gidip sana bir içki alalım. | Open Subtitles | ونحن كلنا سوف نحضر لك شرابك |
Dinlen. Sana yardım getiriyoruz. | Open Subtitles | ارتح، سوف نحضر لك المساعدة |
Çipi şimdi getiriyoruz. | Open Subtitles | -سوف نحضر لك الشريحة |