İşte benim tablom. Solda Şu anda bulunduğumuz noktayı görüyorsunuz. | TED | وهنا فى رسمى البيانى. على شمالنا هو أين نحن الآن. |
Bak, gerçekten çok yoğunuz, Joe. Şu anda kılımı bile kıpırdatamam. | Open Subtitles | إسمع نحن الآن متضايقون كثيرا لا نستطيع الذهاب إلى أي مكان |
ama gerçek şu ki, bizler değiştik. Artık bilgi ekonomisindeyiz. | TED | لكن الحقيقة أنّنا تحوّلنا و نحن الآن في الاقتصاد المعرفي |
Artık hiç gelmeyecek olan hastaları beklemek yerine biz hastalara gidebiliyoruz. | TED | نحن الآن نذهب إلى المريض بدل انتظار قدومه الذي لا يحدث. |
Şu an Synthetic Genomics'te bir hücre tasarlamanıza yarayan, o hücreyi basmanızı sağlayan, hücrede programı çalıştırmanıza olanak veren yazıcılar üretiyoruz. | TED | نحن الآن نبدأ في إنتاج ، داخل مجين صناعي، طابعات مكتبية ستسمح لك بتصميم خلية، طبع خلية تنفيذ البرنامج على الخلية. |
Evet, Şimdi biz biliyoruz ki, otizm bu bozulmadır, size bahsetmekte olduğum yansıtmadaki bozulmadır. | TED | حسنا, نحن الآن نعلم أن التوحد هو الإخلال باستشعار هذا الصدى الذي أكلمكم عنه. |
Hatta, Şu anda evrenimizin sonsuza kadar uzanmıyor olabileceğini gösteren ip uçlarıyla karşılaştık. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحن الآن نواجه أفتراضات محيرة أن كوننا ربما لن يتمدد للأبد |
Bu yüzden Şu anda Vatikan Şeytan Çıkarma Okulu'na gidiyoruz. | Open Subtitles | و نحن الآن في طريقنا لرؤية مدرسة الفاتيكان لطرد الشياطين |
Bana en çok heyecan veren üçüncü yaklaşım ise Şu anda üzerinde olduğumuz eğitim olarak tasarım. | TED | و الطريقة الثالثة, هي أكثر واحدة أنا متحمسة لها و هي حيث نحن الآن, هي التصميم كتعليم. |
Şu anda -- dünyadaki tüm insanlar -- aynı siber ırmağın yanında yaşıyoruz ve hiçbir ulus, ırmağı kendi başına düzenleyemiyor. | TED | نحن الآن نعيش مع كل البشر من انحاء العالم على ضفاف نهر إلكتروني واحد وليس هناك دولة واحدة يمكنها ضبط هذا النهر |
Kendimizi sarmak için Artık tek bir vücuduz bir kasırga gibiyiz. | Open Subtitles | نحن الآن جسد واحد يدحرج نفسه يحاول ان يتماشى مع العاصفة |
Artık işsizlerle çalışanları birbirinden ayıran kocaman bir uçurum tarafından bölünmüş bir ulusuz. | Open Subtitles | نحن الآن أمة واحدة منقسمة, مع خليج عريض يقسم الموظفين عن غير الموظفين |
Artık yeni bir dönemdeyiz ve işler gerçekten de tuhaflaşmak üzere. | Open Subtitles | نحن الآن في عصرٍ جديد، والأمور على وشك أن تصبح غريبةً. |
Hoşnutlukla gülümseyen suratlarımızı dünyaya sunarken Artık daha da nazik, kusursuz ve mahfuzuz. | Open Subtitles | نحن الآن اكثر صقلاً, أكثر دقة وأكثر حمايه عندما نقدم أوجهنا اللطيفه للعالم |
Son haritalara göre, ...Şu an 6 mil uzunluğunda bir buz kütlesinden geçmekteyiz. | Open Subtitles | آخر مخطط لهذه المنطقة، نحن الآن ستة أميال داخل جرف جليدي، الذي يظهر |
Şu an bu filmlerden bir seri yapmak için Birleşmiş Milletler'le birlikte çalışıyoruz. | TED | نحن الآن وبالتعاون مع منظمة الأمم المتحدة بصدد تصوير سلسلة كاملة من تلك الأفلام |
İnanıyoruz ki Dünya'daki yaşam ilk 500 milyon yıldan sonra başladı ve Şu an geldiğimiz noktaya bakın. | TED | نحنُ نعتقدُ أن الحياة بدأت هنا على الأرض، منذ أول 500 مليون سنة، وانظروا أين نحن الآن. |
Şimdi biz daha olgun ve akıllıyız ya, gerçekten nasıl hissettiğimizi söyleyebiliriz. Gençken ortamda böyle berbat bir gerginlik havası olmazdı. | Open Subtitles | نحن الآن بالغين، حكماء، يمكننا التعبير حقاً عن شعورنا، لا يوجد توتر حقاً بيننا كما كنّا ماضياً |
şimdi de zaten acınası seviyede olan bütçeyi de kesmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | نحن الآن نريد أن نقطع مرحلة الشفقة بأن تمويلك قد نجح |
İşte şimdi planktonlarla tüplü dalış yapmaya hazırız. | TED | نحن الآن مستعدون للغوص مع العوالق. |
biz şimdi onlardan daha zeki değiliz. Anlaşılan o ki, bazı şeyleri düşünmek çok zor; ama bir şeyi bir defa buldunuz mu, anlaması çok kolay oluyor. | TED | نحن الآن لسنا أذكى منهم. فقط الأمور أكثر إتضاحاً, من الصعب التفكير في الأشياء, ولكن بمجرد أن تفكروا بها, من السهل أن تفهموها. |
Brazil Ornithological Society bu yüzden sadece kuşlar biz çok az bilgiye sahip olduğumuzu söylüyor doğadaki türler hakkında | TED | جمعية البرازيل للطيور، نحن الآن نتحدث عن الطيور فقط، هنالك إدعاءات أننا نعرف القليل جداً حول الكائنات في الطبيعة. |