Çünkü, her ikimiz de alçakgönüllülük ve bilgeliği gerçekten üstün gören ailelerden geliyoruz ama her ikimiz de hayatı dolu dolu yaşamak istiyoruz. | TED | لأننا ننحدر كما تعلمون من عائلتين تبحث بشدة عن التواضع والحكمة فيما نحن الاثنان نود العيش أطول بكثير من حياتنا |
Şimdi biz ikimiz sizlere güzel bir sanat eseri örneği sunacağız. | TED | نحن الاثنان هنا لنعطيكم مثالا علي الابداع |
Seninle baş başa kalmak çok güzeldi. Sadece ikimiz. | Open Subtitles | من الجيد أن أكون بمفردي معكِ نحن الاثنان فحسب |
Madem ikimiz de kötü hissediyoruz. Beraber bir şey yapamaz mıyız? Burada neler oluyor? | Open Subtitles | أذا كنا نحن الاثنان نشعر بالأسى نستطيع عمل شئ بخصوص هذا الأسى |
Her ikimizde orada ayı olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | الآن , نحن الاثنان نعلم أنه لم يكن هنالك دب |
Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. | Open Subtitles | لتناول العشاء الليلة. نحن الاثنان سنجلس ونتكلم |
Onu oradan çıkarabilirdim. İkimiz de kaçabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكانى ان اخرجها من هنا كان بالامكان خلعنا نحن الاثنان |
İkimiz de kandırıldık, Joseph. Üzgünüm. | Open Subtitles | نحن الاثنان اتخدعنا يا جوزيف انا آسف جدآ |
Hayır, sadece ikimiz, etrafta başka kimse olmasın. | Open Subtitles | لا ، أقصد أن نخرج هكذا نحن الاثنان فقط و لا يوجد أحد حولنا |
İkimiz de fıçılardayız. | Open Subtitles | نحن الاثنان في البراميلِ. ذلك مدى معرفتِي. |
Ama ikimiz de aynı tarafta olduğumuz için En azından kısa bir veda fırsatı vererek nezaket göstermemi, hakettiğini düşündüm. Xena... | Open Subtitles | لكن بما أننا نحن الاثنان في فريق واحد، أشعر أنها تستحق على الأقل أن تودع أمها وداعًا سريعًا |
Bak, ikimizde burada söylemediğin bir şey olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إنظر ، نحن الاثنان نعلم أن هناك شيء لا تخبريني به ، حسناً ؟ |
Her ikimizde Bay Thompson'ın modelleriydik. Wow, meslektaşlar yani. Seninle bir dakika Konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | نحن الاثنان نعرض في صف مستر ثومسون هل يمكن ان اتحدث اليك لثواني؟ |
Eğer Ian'a bundan bahsettiyse, o ikimizi de yok eder. | Open Subtitles | واذا أخبرت آيان عن الدواء القاتل, سوف يدمرنا نحن الاثنان. |
Artık tek istediği, ikimizin de mutlu olması. | Open Subtitles | كله ما يريده الآن هو سعادتنا نحن الاثنان |
Ama şansımıza senin ikimize yetecek kadar var. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ لديك قدر كافي من المخيلة عنا نحن الاثنان |
İkimizden biri oyunu kazanacak, öteki kendini kötü hissedecek. | Open Subtitles | أحدنا سيفوز و الأخر يشعر بالحقارة و نخسر نحن الاثنان |
Sen ve ben o uçak kazasında sevdiğimiz birilerini kaybettik | Open Subtitles | انت و انا، نحن الاثنان فقدنا شخص نحبه فى حادثة الطائرة هذه |