Tatlıyı kanepenin orada servis edeceğiz. | Open Subtitles | يا شباب، نحن ستعمل خدمة الحلوى هناك على الأريكة. |
Yani, tabi ki dans edeceğiz, onun için buradayız. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح، نحن ستعمل الرقص، لأن هذا هو سبب وجودنا هنا. |
Bir süre sonra Bundini'ye baktı ve "Bugün dans edeceğiz." dedi. | Open Subtitles | بعد فترة من الزمن وقال انه يتطلع في Bundini وقال : "نحن ستعمل الرقص هذه الليلة." |
Önce bu partiyi Spider'a vereceğiz. | Open Subtitles | أولا نحن ستعمل الحصول على هذه الدفعة أكثر من العنكبوت. |
Onu tahta bir tabuta koyup şu köşeye koyacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل وضعوه في تابوت خشبي والوقوف عليه في الزاوية هناك. |
Yıllar sonra bir araya geldiğimizde yine böyle olacak mıyız? - Başlayalım. | Open Subtitles | نحن ستعمل يكون مثل هذا في وقت نواجه فيه 60؟ |
- İnan bana, test edeceğiz. | Open Subtitles | أوه، نحن ستعمل اختباره، صدقوني. |
Seni tedavi edeceğiz. | Open Subtitles | نحن ستعمل تأخذ الرعاية من أنت. |
Birçok insana yardım edeceğiz | Open Subtitles | نحن ستعمل مساعدة الكثير من الناس |
Bir Amerikan vatandaşını ameliyat edeceğiz ve OR-6'daki Neroflurax azalmış. | Open Subtitles | نحن ستعمل أن تعمل على مواطني الولايات المتحدة ونحن النفاد على Neroflurax في OR-6. |
Onu adalete mi teslim edeceğiz? | Open Subtitles | نحن ستعمل إحضاره في ل العدالة؟ |
Jesse'yi kurtarmana yardım edeceğiz. | Open Subtitles | نحن ستعمل تساعدك على توفير جيسي. |
Onu aramanıza yardım edeceğiz. | Open Subtitles | نحن ستعمل تذهب مساعدة البحث عنه. |
Pekala, onu test edeceğiz. | Open Subtitles | حسنا، نحن ستعمل اختبار ذلك. |
Çok kızdı. Sana arabayı vereceğiz, üstüne de para iadesi yapacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل أعطيك السيارة، بالإضافة إلى خصم كبير. |
Kapıları açacağız ve size etrafa bakmanız için birkaç saniye vereceğiz. | Open Subtitles | نحن ستعمل فتح الأبواب وتعطيك بضع ثوان لننظر حولنا. |
Bu yüzden kimin ceza alacağına rastgele karar vereceğiz. | Open Subtitles | نحن ستعمل السماح للعجلة تقرر الذي يحصل يعاقب بشكل عشوائي. |
Bu tüpleri ve boruları nereye koyacağız... | Open Subtitles | وأين نحن ستعمل وضع هذه الأنابيب وخراطيم |
Ve bu hurda yığınını depoya koyacağız Hollanda Limanına gidene kadar kimse dokunmayacak. | Open Subtitles | نحن ستعمل تدق الجليد قبالة. ووضع هذا قطعة كبيرة من القمامة في عنبر... ولا أحد ستعمل مسها حتى نحصل في ميناء الهولندية. |
Telefonuna ve kitaplarına el koyacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل أخذ الهاتف وكتبك |
Bir noktada bırakacak mıyız dansı? | Open Subtitles | أم، هل نحن ستعمل وقف القيام بذلك في مرحلة ما؟ |