Elbette, Bunu biliyoruz Butch, ama bunu isteyen Bay Davies. | Open Subtitles | بالتأكيد، نحن نعرف ذلك يا بوتش ولكننا هنا للسيد ديفيس |
Rita, sen ve ben, her şeyi farklı görüyoruz, Bunu biliyoruz ancak bunun kötü bir şey olması gerekmez, sadece birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var demek. | Open Subtitles | ريتا انا وانتى نرى الاشياء مختلفة نحن نعرف ذلك ولكن يجب الا تكونى سيئة ان هذا يعنى اننا لدينا الكثير لنتعلمة من بعذنا |
Dedektif Santos dışarı çıkmış, Bunu biliyoruz. | Open Subtitles | أن رجل المباحث سانتوس كان مسجلا للخروج في دورية,نحن نعرف ذلك |
Bunu biliyorduk zaten. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك نوعاً ما |
Suçlu Elsa ve bunu hepimiz biliyoruz. Başka birine zarar vermeden önce durdurulması gerek. | Open Subtitles | إنّها (إلسا)، والآن نحن نعرف ذلك فيجب إيقافها قبل أنْ تؤذي أحداً آخر |
Sefalet, umutsuzluk doğurur. | TED | الفقر يولد اليأس. نحن نعرف ذلك. |
Bunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك ، لقد فحصوا بالفعل مبنى العلوم |
Bunu biliyoruz çünkü uzaya saçılmış benzer bulut sahaları görebiliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك لأن بإمكاننا الأن رؤية حقول مشابهة من الغبار |
Bunu biliyoruz zaten, tecavüz eden erkek ortağıydı. | Open Subtitles | نعم ، نحن نعرف ذلك وشريكها قام بعملية الإغتصاب لا الإصابات متناسقه ومتسقه |
Mitch Bunu biliyoruz ve mesajını duyurmak için sana yardım edeceğiz tamam mı? | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك وسوف نساعدك في أيصال الرسالة |
Bunu biliyoruz çünkü telefonu yolcu tarafındaydı. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك لأن هاتفه وجد على جانب الراكب |
Bunu biliyoruz çünkü bagaj kısmındaydık ve... | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك, لأننا الآن, فى عربة الحقائب... ا |
Biz Bunu biliyoruz ama Hastings bilmiyor. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك ولكن هاسستينغ لايعرف |
Sen ne iş olsa yapabilirsin! Bunu biliyoruz zaten. | Open Subtitles | بامكانك فعل أي شيء نحن نعرف ذلك حاليا |
(Alkış) O an, NBA'de yaklaşık %9 gerçekleşme ihtimaline sahip, biz Bunu biliyoruz ve daha birçok diğer şeyleri. | TED | ( تصفيق) كانت فرصة حدوث تلك الحظة حوالي 9 بالمئة في NBA و نحن نعرف ذلك و أشياء كثيرة عظيمة اخرى. |
Çünkü bizi çok sever Bunu biliyoruz | Open Subtitles | لأنّهيحبناجميعاً نحن نعرف ذلك |
Bunu biliyoruz. Onunla beraberdik. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك لأننا كنّا معها |
Bunu biliyoruz ve bu yüzden de özür diliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك ولهذا نحن نعتذر |
Bunu biliyorduk zaten. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك |
Suçlu Elsa ve bunu hepimiz biliyoruz. Başka birine zarar vermeden önce durdurulması gerek. | Open Subtitles | إنّها (إلسا)، والآن نحن نعرف ذلك فيجب إيقافها قبل أنْ تؤذي أحداً آخر |
bunu hepimiz biliyoruz. Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك |
Umutsuzluk şiddet doğurur. | TED | اليأس يولد العنف. نحن نعرف ذلك. |