"نحن نعلم ان" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyoruz
        
    • biliyoruz ki
        
    Dansçıyla konuştuklarımızdan hedeflerinin orta kabindeki adam olduğunu biliyoruz. Open Subtitles بعد الحديث مع الراقصة نحن نعلم ان علامتهم كانت الشخص في الكشك الاوسط
    İkimizde bunun Castaway olduğunu biliyoruz. Tom Hanks. Open Subtitles نحن نعلم ان هذه ليست قصتك انها قصة توم هانكس
    Tamam, DNP'nin kurbanın kas kreminde olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنا، حسنا، نحن نعلم ان إدارة التخطيط الوطني في كريم العضلات فيك.
    biliyoruz ki bu hareketi ateşlemek için olması gerekenden fazla enerji mevcut. TED نحن نعلم ان هناك اكثر مما يكفي من الطاقة لتزويد تلك الحركة.
    biliyoruz ki, şahitlerin tespitleri yanıltıcı olabilir. TED نحن نعلم ان تحديد شهود العيان قابل للخطأ
    İkimiz de biliyoruz ki, kardeşinin yaptıkları annenin sebep olduğu hasarın çok ötesinde şeyler. Open Subtitles نحن نعلم ان مافعلته اختك . يتعدى الضرر الذي الحقته والدتك بها
    Şüphelinin iktidarsız olduğunu biliyoruz, ama burada tahrik olmayı engelleyen şey psikolojik değil. Open Subtitles نحن نعلم ان هذا الجاني عاجز جنسيا لكن ما نراه هنا ليس اعتياد نفسي
    Vücudunda ketamin olduğunu biliyoruz, belki telefonları uyuşturucu pazarlamasi için kullanıyordu. Open Subtitles ,نحن نعلم ان لديه كيتامين في نظامه لذلك , ربما هو كان يستخدم الهواتف المسبقة الدفع .للمتاجره في المخدرات
    Mastürbasyonun, bırakılması zor bir bağımlılık olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان الاستمناء ادمان يصعب التغلب عليه.
    Biz sizin sürücüleriniz tüm sezon boyunca çizginin kenarında olduğunu biliyoruz Open Subtitles نحن نعلم ان لديك سائق كان عاطلاً طول هذا الموسم.
    Acker'ın işin içinde olduğunu biliyoruz, bu da demektir ki... artık sen de işin içindesin. Open Subtitles نحن نعلم ان اكر متورط مما يعنى الان انت متورط
    Şu an bir tedavinin mümkün olduğunu biliyoruz ve bu HIV'i yenmek için ihtiyacımız olan şeyi bize verebilir. TED الان نحن نعلم ان العلاج ممكن جدا، وهذا يكفينا للقضاء على فيروس HIV نهائياً.
    Kirov'un ölümü için bir mazeretin olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان لك العذر بموت ايفان.
    Angel'ın hayatta olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان انجل على قيد الحياة
    Kahve içmiyor ve ikiz de kanının yüzde 63'ünün kahve olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لا تشرب القهوة و نحن نعلم ان 63% من دمها عبارة عن كافيين
    Aynen. Fakat biliyoruz ki bu mesafe 100 değil, Open Subtitles ولكن نحن نعلم ان مسافة 315 قدماً غير صحيحة
    Hikaye şöyle: biliyoruz ki evren 13.7 milyar sene önce son derece sıcak ve yoğun bir halde, bir atomdan çok daha küçük olarak başladı. TED القصة هى كالتالى: نحن نعلم ان الكون إبتدأ منذ 13.7 مليار سنة مضت، فى حالة شديدة الحرارة و الكثافة، اصغر بكثير من ذرة واحدة.
    biliyoruz ki, bu işe yarıyor. TED نحن نعلم ان هذا سيجدي نفعاً.
    biliyoruz ki online suçlular SQL veritabanları olan uç sistemleri için programcılar işe alıyorlar ve bunları test edecek insanlar işe alıyorlar. TED نحن نعلم ان المجرمين الالكترونيين يوظفون مبرمجين,يوظفون اشخاص للاختبار لاختبار شفراتهم لديهم انظمة حديثة مع انظمة قواعد بيانات(اس كيو ال)
    biliyoruz ki bu... Open Subtitles نحن نعلم ان هذه ...
    Şimdi, biliyoruz ki bu yeni aletler dünyada kendimize karşı algımızı değiştiriyor -- doğada veri toplayan bu küçük sensörler, her yerde verilerin hesaplanarak anlaşılmasını ve kullanılmasını sağlayan aletler ve tabi ki insanları bir araya getirip birbirlerine katkıda bulunmalarını sağlayan sosyal ağlar. TED نحن نعلم ان هذه الاجهزة الجديدة سوف تغير من طريقة شعورنا بالعالم من حولنا وان هذه الاجهزة الحاساة الصغيرة التي تجمع البيانات في الطبيعة والحوسبة الكلية الوجود (كل مكان وحين) سوف تجعل تلك المعلومات التي نحصل عليها " مفهومة " ويمكن استخدامها وحتما ستمكن الشبكات الاجتماعية من جعل الافراد يتشاركون ويتعاونون فيما بينهم فيما يخصها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus