"نحن نعلم بأن" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyoruz
        
    • Biliyoruz ki
        
    • olduklarını biliyoruz
        
    Beynin olağandışı değişim kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz ve bunu başarmanın en iyi yolu, yetişkinlerde bile, çevremizi değiştirmek ve modüle etmektir. TED نحن نعلم بأن الدماغ قادر على تحقيق تغيير عجيب، وأفضل طريقة لتحقيق ذلك، حتى عند البالغين، هو من خلال تغيير وتعديل بيئتنا
    Ve sen, zengin kız! Paran olduğunu biliyoruz, şu lanet mücevheri çıkart. Open Subtitles وأنتِ، أيتها الفتاة الغنية، نحن نعلم بأن لديكِ مال ضعي تلك الماسة اللعينة بعيداً
    Hadi ama, kalemin çantanda olduğunu biliyoruz! Open Subtitles هيا أيتها المتحررة نحن نعلم بأن القلم في حقيبتك
    Biliyoruz ki New York ve Paris'te yapılan onca zirve sera gazı salınımını azaltmamakta. TED نحن نعلم بأن قمة بعد قمة في نيويورك وباريس لن يحد من انبعاثات غازات الاحتباس الحراري.
    Biliyoruz ki Paul Eastman hapisten kaçtı, asla bulunamadı. Open Subtitles نحن نعلم بأن بول ايستمان هرب من السجن ولم يتم العثور عليه
    Biliyoruz ki dev bir göktaşı, 65 milyon yıl önce Meksika Körfezi bölgesine çarptı. Open Subtitles نحن نعلم بأن كويكب سيار ضخم أصطدم بالأرض على مقربة من الساحل المكسيكي قبل 65 مليون سنة
    Örneğin Irak'a gönderilen alüminyum tüplerin sadece nükleer silah üretimi ve santrifüj için olduklarını biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن هناك شحنات "دخلتَ إلى "العراق على سبيل المثال أنابيب الألمنيوم الوحيدة حقيقةً التي تتناسب مع "برامج الأسلحة النووية "برامج الطارد المركزي
    Romalı askeri öldürenin Boaz olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن بوعز قد قتل الجندي الروماني
    Chronos'un dünya çapında bir şirket olduğunu biliyoruz, ama onların ne olduklarını bilmiyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن (كرونوس) عالمية الإنتشار لكننا لا نعلم ما هي هذه الأشياء
    Çocuğun, kendi odasında olduğunu biliyoruz. Şimdi harekete geçersek, onu kurtarma şansımız yüzde 100 olur. Open Subtitles نحن نعلم بأن الطفل في غرفته الآن إذا تحركنا الآن ففرصتنا 100% لإنقاذه
    Çocuğun o odada olduğunu biliyoruz. Şimdi girsek, 100% kurtarırız. Open Subtitles نحن نعلم بأن الطفل في غرفته الآن إذا تحركنا الآن ففرصتنا 100% لإنقاذه
    Pulpo'nun evinin temiz olduğunu biliyoruz. Open Subtitles إذن نحن نعلم بأن " بولبو" يقوم بعملية تنظيف
    Bu işi yapanların çaresiz kardeşler olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن هذا عمل أخوة يائسين
    Ölen biri olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن هناك حالة موت
    Biliyoruz ki benim adımlarım daha uzun ama fiziksel üstünlüğünle bana yetişmekte güçlük çekmeyeceksin. Open Subtitles الأن نحن نعلم بأن خطواني واسعة و لكن أظن بأنه بإستخدام قدراتك البدنيه المتفوقة ستتمكن من التعويض إذا أسرعت بخطواتك
    Hepimiz Biliyoruz ki sizin listenin ilk 10'u reklam kampanyası gibi. Open Subtitles . نحن نعلم بأن اكثر عشرة مطلوبين لديكم , تعتبر كحملة دعاية
    Ve Biliyoruz ki, Daycia'nın yatmaya gönlü yoktu, Open Subtitles لنحاول فقط أن نضعك في الفراش و نحن نعلم بأن ديشيا لم تكن مستعدة
    Biliyoruz ki gözaltında olan veya şartlı salıverilen yedi milyon insan var; Biliyoruz ki ceza yargılaması sistemi orantısız şekilde beyaz olmayan insanları etkilemektedir, özellikle de fakir ve beyaz olmayanları. TED وهناك سبعة ملايين شخص تحت المراقبة أو السراح المشروط، نحن نعلم بأن نظام العدالة الجنائية يؤثر على الناس ذوي البشرة الملونة بشكل متفاوت وخصوصا الفقراء منهم.
    Şimdi, Biliyoruz ki burada çok büyük miktarda enerji bir rol oynuyor, ben de bunun Merlin'in büyüsü olduğunu düşünmüyorum, o yüzden bir şeyler bulalım, olur mu? Open Subtitles الآن نحن نعلم بأن لدينا حقل هائلة من الطاقة هنا لا أعتقد بأن مارلين يلوح بعصاه السحرية لذا دعونا ننتوصل إلى شيء ، هل نقوم بذلك؟
    Örneğin Irak'a gönderilen alüminyum tüplerin sadece nükleer silah üretimi ve santrifüj için olduklarını biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأن هناك شحنات "دخلتَ إلى "العراق على سبيل المثال أنابيب الألمنيوم الوحيدة حقيقةً التي تتناسب مع "برامج الأسلحة النووية "برامج الطارد المركزي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus