| Ne dediklerini duyduk, buradayız; çünkü dünya bizi kabul etmiyor. | Open Subtitles | سمعتن ما قالوه نحن هنا لأن العالم لا يرغب بنا |
| Buradayız çünkü dostumuz olan bir meleğin insan bir karısı olmuş. | Open Subtitles | نحن هنا لأن واحد من رفقائنا الملائكيين قد اتخذ زوجة بشرية |
| Buradayız çünkü kurban, belediye başkanının arkadaşıymış. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الضحيّةَ كَانَ صديق رئيسَ البلدية. |
| Cylonların çoğu, insanları katlederek bir hata yaptığımızı düşündüğü için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن أغلب السيلونز قد شعر أن مذبحة البشرية كانت خطأ |
| Hey, biz not ortalaması düşük olduğu için buradayız. | Open Subtitles | مهلا ، توقف ، نحن هنا لأن المعدل كان منخفضا |
| Buraya geldik çünkü Francis Goehring'in adresi burası gözüküyor. | Open Subtitles | نحن هنا لأن هذا العنوان مدرج لفرانسس غورنغ |
| Aslında, kuzen Andre, Burdayız çünkü benim arkadaşım boxer külotlara geçiş yapmaya hazır. | Open Subtitles | في الواقع، نحن هنا لأن صديقي يريد أن يغير ملابسه الداخلية |
| Buradayız çünkü beyazlar siyahlara istedikleri her şeyi yapabileceklerini sanıyorlar. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الناس البيض يعتقدون بأن بمقدوهم فعل ما يشاؤون للناس السود |
| Aslında buradayız, çünkü bir pilot bize ateş etmeyi reddetti. | Open Subtitles | ليسوا كذلك بالواقع نحن هنا لأن طيًًار رفض إطلاق النار علينا .. |
| Şu an Buradayız çünkü olay ilginçleşmek üzere. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الأمر بدا يصبح مثير للإهتمام |
| Buradayız çünkü o burada olmamızı istedi. | Open Subtitles | و نحن هنا لأن النانو أرادنا أنْ نكون هنا |
| Buradayız çünkü, adamını sağ salim getirmemize yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir muhbirim var. | Open Subtitles | نحن هنا لأن لدي مخبرا الذين أعتقد يمكن أن تساعد في الحصول على رجل ظهرك بأمان. |
| Buradayız çünkü, bu cafe bize en iyi gözlem noktasını sağlıyor. | Open Subtitles | نحن هنا لأن هذا المقهى يمنحنا أفضل موقع مراقبة |
| Buradayız çünkü artık bu şirket için en iyi şeyleri düşünmediğim ama bunun yerine belirli bireylerin bencil isteklerini hesaba kattığım gibi bir endişe hakim. | Open Subtitles | نحن هنا لأن هناك قلق أنه لم أعد افضل مصالح الشركة في قلبي لكن أنا بدلاً من ذلك مركّزة على مصالحي الأنانيّة |
| - Doktor Mallard dinleme cihazı bulduğu için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الدكتور مالارد وجد أداه تنصت |
| Hükümet ürünlerimizi yaktığı için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الحكومةَ أُحرقَ محاصيلَنا. |
| Buraya geldik çünkü Frank kumitede dövüşecek... ve biz de ona engel olmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن"فرانك"سيقاتل "فى"الكـوميت ونريد أن نمنعه من ذلك |
| Buraya geldik çünkü yapılan atışların tesadüf olmadığına daha çok bir suikastı gizlemek için yapıldığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا لأن لدينا سبب لأعتقاد أن هذه الحوادث لم تكن عشوائية بل تغطية عن أغتيال |
| Bay Cochran Buraya geldik çünkü insanlar kayboluyor. | Open Subtitles | (سيد (كوكرن نحن هنا لأن هناك المزيد من الأشخاص المفقودين |
| Burdayız çünkü Don King Mobutu'yu 10 milyon dolar vermesi için ikna etti. | Open Subtitles | نحن هنا لأن "دون كينج" جعل مابوتو" يضع مليون دولار" |
| Burdayız çünkü Don King Mobutu'yu 10 milyon dolar vermesi için ikna etti. | Open Subtitles | نحن هنا لأن "دون كينج" جعل مابوتو" يضع مليون دولار" |