"نحوها" - Traduction Arabe en Turc

    • Ona karşı
        
    • ona doğru
        
    • ona olan
        
    • üzerine
        
    • onun hakkında
        
    • Onun için
        
    Aniden, Ona karşı, büyük, koruyucu bir duygu geliştirdim. Open Subtitles أنني فجأة تطورت، بشعور وقائي كبير نحوها.
    Ona karşı dostça olmayan hislerimden dolayı vicdanım rahat değil. Open Subtitles ضميري ليس في سلام بسبب مشاعري العدائيّة نحوها.
    Çektiğimiz birçok işkenceden ve iki yıllık hazırlıktan sonra, ona doğru yüzdüğümüzde bu bizi davet eden yaşam alanı yeni bir yuva gibiydi. TED حين سبحنا نحوها بعد كثير من العذاب وسنتان من التحضير، هذا المقر كان ينتظر قدومنا بدا كبيتنا الجديد.
    Onun elini iki eliyle tutma ve ona doğru eğilme şekline bak. Open Subtitles انظر كيف يقبض على يدها بكلتا يديه و يميل نحوها
    Onları kasten takip ettiğini açıkladıktan sonra tedirgin oldular, ama ona olan ilgilerinden kurtulamadılar. Open Subtitles الحقيقة بأنها قامت بخداعهم عمداً انزعجا كثيراً منها ولكنهما لايستطيعان التخلص من مشاعرهما نحوها
    üzerine uçuyor ve polenleri yayıyorlar. TED فتطير الحشرات نحوها وتقوم بعملية التلقيح
    hadi yürü hayır hayır onun hakkında yanılıyorsun yani unutmak kısmında değil. Open Subtitles ضِعْها في بنك صفعاتك القاسية وتحرك -تحرك -لا لا أنت مخطيء نحوها
    Onun için bir şey hissetmediğimi söylediğim zaman, bunda ciddiydim. Open Subtitles كنت اعني ماأقول حينما قلت أني لا أحمل مشاعراً نحوها
    Yeni tanıştık, ama Ona karşı duygularım var. Open Subtitles تعـارفنا منذ وقتٍ قصـير، لكن لديّ شعـورٌ جيد نحوها.
    "O aradığım kişi olabilir mi? Ona karşı bir şeyler hissediyorum" türünden saçmalıklarla uğraşmazsın. Open Subtitles لا ضرورة لأن تشعر بشيء نحوها وتلك الترهات
    Burada olmanın nedeni, Ona karşı olan hislerin. Open Subtitles مشاعرك نحوها هو السبب الوحيد لمجيئك الى هنا
    Ama Ona karşı hiçbir his beslemiyorum. Open Subtitles لكنني ليست لدي أية مشاعر نحوها,على الإطلاق
    Ona karşı biraz bile samimi duyguların varsa onunla bir filmdeymiş gibi davranmayı bırak ve kendine gel. Open Subtitles جيل را أم , أذا كنت حتى تملك مشاعر نحوها توقف عن التظاهر بأنك تظهر معها في دراما وارجع الى نفسك
    Ona karşı bir şeyler hissediyorum ama bir sonu olmadığını da biliyorum. Open Subtitles لدي نفس المشاعر نحوها ومع ذالك أعلم أنه لا يمكن أبداً أن يتحقق شيء من هذا
    Tamam, böylece dönüyor güverte sorumlusu sendeleyerek ona doğru geliyor sırtına saplanmış bir bıçak var. Open Subtitles مساعد الربان يجرى نحوها وهناك سكين فى ظهره
    Ross, ona doğru bir adım atmak zorundasın. Open Subtitles روس، سَيكونُ واجبك إتِّخاذ خطوة نحوها.
    Bir pencere görüyor ve ona doğru yürüyorsun. Open Subtitles تشاهدين نافذة وأنت تسيري نحوها.
    Sizi takdim edeceğim Kraliçe elini uzatacak, siz ona doğru giderek tekrar eğilip selam verecek ve elini öyle sıkacaksınız. Open Subtitles سأقوم بتقديمك... ستمد الملكة يدها فتتقدم نحوها... فتنحني ثانيةً ثم تصافحها
    ona olan duygularınla bu görevi birbirinden ayırman gerek. Open Subtitles يجب عليك ان تفصل شعورك نحوها من هذه المهمة
    Benim hatırama girince, ona olan hislerimin farkına vardı. Open Subtitles فقط عندما قامت بالغرز الى ذكرياتي فإنها بالصدفة رأت مشاعري نحوها
    Yani, kişisel sebeplerinden dolayı suçu onun üzerine atmaya çalıştığını söylüyorsun? Open Subtitles أذن أنتِ تعتقدين بأنه يحاول أن يغير من مجرى التحقيقات نحوها بدوافع شخصية؟
    Kanka, onun hakkında bu şekilde düşünemezsin. Herneyse! Open Subtitles أنت لا يمكن ألاّ تستطيع أن تفكر نحوها بتلك الطريقة
    Ben artık bunu onunla tartışabilirim, çünkü Onun için ne denli güçlü duygular beslediğini duyduğunda merak edeceğim bir şey kalmayacak. Open Subtitles يمكنني مناقشة الامر معها الآن دون ان يكون لدي شيئاً لأقلق بشأنه عندما تعرف عمق شعورك نحوها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus