"نحو الغرب" - Traduction Arabe en Turc

• Batıya
• doğuya
• Batı'
• batıda

Keşif gücüne göre Alman silahları Batıya ve güneye bakıyor.
بأن الرشاشات الالمانية مصوبة نحو الغرب و الجنوب

Yiyecek için umutsuzluğa düşen, bazı dinozor sürüleri, hala verimli ve yeşil olan kendi büyük vadilerini arayarak, Batıya doğru yola koyuldular.
للحصول على الغذاء بعض قطعان الديناصور اتجهت نحو الغرب بحثآ عن واديهم العظيم

Biliyorsunuz Batıya doğru kaçış manevrası yapmak yasak.
تعرف أن أيّة مناورة مراوغة نحو الغرب ممنوعة

doğuya gitmemiz gerekiyor ama biz Batıya doğru gidiyoruz.
علينا الذهاب جنوبا لكننا نتجه نحو الغرب

Doğu'daki halk, diyebilirim ki Batı'ya iç çekerek bakıyordu.
بدأ الناس في الشرق ينظرون نحو الغرب بلهفة إذا صح القول

Oldukça gezip görmüş birisi ve batıda pek çok ülke olduğundan bahsetti.
لقد سار مسافات شاسعة، وأخبرني أنه يوجد الكثير من البلدان نحو الغرب.

Şüphelinin peşindeyim, Batıya gidiyor tekrar ediyorum Batıya gidiyor tekrar ediyorum Batıya gidiyor
لدى المتهم لندو نحو الغرب شيريي اكرر نحو الغرب شيريي

Independence Caddesi'nde Batıya doğru gidiyordu.
والاتصال تم اجراء من سيارة متجهة نحو الغرب الاستقلالي

Batıya doğru ilerleyip, güneşi arkanıza alacaksınız.
و تتقدمون نحو الغرب إجعلوا الشمس دائما خلف ظهوركم إستخدموا عقولكم

Yüce Allah, bizimledir. Yakında Batıya ilerleyeceğiz.
لقد قدر الله, قريباً جداً سنسير نحو الغرب

Her sene New York ve Amerika Avrupa ve Afrika'dan 2 santimetre daha Batıya kaymaktadır.
، من الغريب أن كل عام نيويورك و الأمريكتان يتحركون 2 سم نحو الغرب بالنسبة لأوروبا و آفريقيا

Hem Afrika hem Kuzey Amerika'dan ayrı bir şekilde Batıya hareket eden bu yeni oluşmuş kıta Güney Amerika'ydı.
تتحرك نحو الغرب ، منفصلة ، عن أفريقيا و أمريكا الشمالية كان التشكل الجديد لأمريكا الجنوبية

Bugün devam eden kıta hareketleri Amerika'yı Batıya, Eski Dünya'dan uzağa taşımaya devam ediyor.
اليوم ، الحركة القارية تعني أن الأمريكيتين تستمران في إنجرافهما نحو الغرب من العالم القديم

Macera senin kafanda, Bütün büyük maceralar Batıya gider.
إنك في مغامرة وكل المغامرات تكون نحو الغرب

İyi olan kaybetmiş ve Batıya, okyanusa doğru uçup gitmiş.
الروح الطيبة خسرت وهاربت نحو الغرب تجاه المحيط

Bu yolu biliyorum. Az ileriden Batıya kıvrılıyor.
أهرف هذا الطريق، ينعطف نحو الغرب مباشرة أمامنا

Onlar hala peşindeler. Batıya doğru gidiyorlar.
لا يزالون مستمرين في المطاردة توجهوا نحو الغرب

Güneşi izlemeye ve doğuya gitmeye karar verdim.
"لقد قررت في تتبع الشمس، والذهاب نحو الغرب."

Sevgili kocam, hizmetçinin kokusunu takip et. Batı'ya git.
اذهب نحو الغرب يا بعلي واتبع رائحة الخادمة

Bu dişi reis, çölde geçirdiği uzun yıllar sonunda kilometrelerce batıda yemyeşil bir otlak bulacağını öğrenmişe benziyor.
علّمتها سنواتها هنا، أنه في يوم ما ،مئات الأميال نحو الغرب ستجد مراعي نضرة