Bu araştırmanın güzel yanı ise kimsenin, kadının mutlu olmak için zayıf olmak zorunda olduğunu öne sürmüyor olması; | TED | والجميل في هذه الدراسة أنه لا أحد يقترح ان النساء يجب ان يكُنّ نحيفات ليُصبحن سعيدات |
Hatta erkeklere oranla açık kıyafetlerle gösterilmeleri, yarı çıplak veya zayıf olmaları üç kat daha olası. | TED | في الواقع، هن حوالي ثلاث مرات أرجح لأن يظهرن بملابس كاشفة بطريقة جنسية أو شبه عاريات وأكثر احتمالًا أن تكن نحيفات. |
Bazen animasyonlarda kadınlar o kadar zayıf gösteriliyor ki belleri üst kolları aynı ölçüde. | TED | في بعض الأحيان، في الرسوم المتحركة، تكون الإناث نحيفات جدًا لدرجة أن يكون خصرها يقارب محيط أعلى ذارعها. |
Baledeki karılar çok zayıf oluyorlar. | Open Subtitles | با رجل، راقصات الباليه نحيفات جداً يا رجل |
Müteahhit annelerin zayıf kalmayı ne kadar çok istediklerini bilirim. | Open Subtitles | "أعرف كم أنتم يا أمهات "ب.ف تحبون البقاء نحيفات |
Bunun evlilikte mutluluğa götürdüğü çok bariz çünkü biz kadınlar için, zayıf ve güzel görünümlü olmak çok ama çok önemli, öte yandan erkekler için çoğunlukla seks önemli, ideal olarak onlardan daha ince ve iyi görünümlü kadınlarla yapmak. | TED | ذلك يقودنا بوضوح الى النعيم الزوجي لان,نحن النساء, نهتم بشدة بأن نكون نحفاء ومظهرنا افضل بينما اكثر ما يفكر به الرجال هو الجنس... وبشكل مثالي مع نساء نحيفات ومظهرهن افضل منهم |
Nasıl zayıf kalmayı beceriyorsunuz? | Open Subtitles | كيف تستطعن البقاء نحيفات |