Kendimi suçluyorum. Bu konuşmayı çok daha önce yapmalıydım. | Open Subtitles | أنا ألوم نفسي، وجب أن نخوض هذا النقاش منذ وقت طويل |
Dün gece, eğer seks yaparsak Bu konuşmayı yapmayacağımıza söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني الليلة الماضية أننا إذا مارسنا الجنس، فلن نخوض هذا النقاش |
Hükümetim Bu konuşmayı yaptığımızı resmi olarak inkâr edecektir. | Open Subtitles | لا تعلم حكومتي أنّنا نخوض هذا النقاش. |
Bu konuşma burada bitecek. Bir restorana gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم |
Bu konuşma burada bitecek. Bir restorana gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم |
Neden bu tartışmayı tekrar açmak zorundayız bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا علينا أن نخوض هذا النقاش مجدداً |
- Dediklerinizi iyi anlıyorum ama bu tartışmayı yaptığımızdan beri size bir soru sormak istiyordum. | Open Subtitles | أنا متفهمة جيدًا ولكن بما أننا نخوض هذا النقاش |
Tekrardan aynı tartışmayı yapmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | رجاءا، أعلينا أن نخوض هذا النقاش مُجدّدا ؟ |
Bu konuşmayı burada yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نخوض هذا النقاش هنا |
Bu konuşmayı yaptığımıza inanamıyorum! | Open Subtitles | آسفة، لا أصدّق حتى أننا نخوض هذا النقاش! |
Bu konuşmayı yaptığımıza inanamıyorum demek. | Open Subtitles | تعني، أني لا أصدق أننا نخوض هذا النقاش |
Bu konuşmayı daha ne kadar yapacağız? | Open Subtitles | لماذا نخوض هذا النقاش حتى؟ |
Bu konuşma burada bitecek. Bir restorana gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم |
Hayır bayım, aynı tartışmayı tekrarlamayacağız. | Open Subtitles | لا ، لن نخوض هذا النقاش مرة اخرى |