Timsahtan yeteri kadar uzakta bir kamp kuralım ki onu korkutmayalım. | Open Subtitles | علينا أن نخيم بعيد بما يكفي بعيدأ عنه بحيث لا نخيفه |
Birimiz geri dönüp yardım getirene kadar burada kamp kurmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا فقط ان نخيم هنا حتى واحد منا يعود ويطلب المساعده |
Bazı zamanlar kamp bile yapardık gerçek askerler gibi sefertasından yerdik. | Open Subtitles | وأحياناً كنا نخيم معاً ونتناول طعامنا بطريقة فوضوية مثل الجنود الحقيقين |
Evet, ve bizde arka bahçede kamp ateşi yakıp bisküvi arası lokum yiyebiliriz. | Open Subtitles | أجل، يمكننا أن نحضر كعكة السمور ونشعل النار في الفناء الخلفي وكأننا نخيم |
Burada kamp kuralım, yarın erkenden yola çıkarız. | Open Subtitles | سوف نخيم هنا الليله، و نبدأ فى الصباح الباكر |
Mordred'in ordusu. O zaman bu gece burada kamp kurup yarın savaşalım. | Open Subtitles | اذاً دعونا نخيم هنا هذه الليلة و لنقاتل غدا |
Geçen seneki gibi denize gidelim. Ama bu defa dışarıda kamp kuralım. | Open Subtitles | نذهب الى الشاطئ مجددا كما فى العام الماضى لكن هذه المرة نخيم فى الخارج |
Vantilatör kayışı lazım. Yolun yukarısında kamp kurmuştuk ve | Open Subtitles | حسنا نحن نريد سير مروحة فقد كنا نخيم على الطريق |
Anne, niye diğer aileler gibi karavanda kamp yapmıyoruz? | Open Subtitles | ماما لماذا لا يمكننا أن نخيم في سيارة كرفان مثل العائلات الأخرى |
Anne, niye diğer aileler gibi karavanda kamp yapmıyoruz? | Open Subtitles | ماما لماذا لا يمكننا أن نخيم في سيارة كرفان مثل العائلات الأخرى |
Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره |
Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره |
Yolumuz az kalmış. Şurada kamp yapacağız gece için. | Open Subtitles | لقد قطعنا نصف الطريق سوف نخيم هنا الليله |
Kumandanım burada kamp yapamayız. Su bulmamız gerekli. | Open Subtitles | سيدي , لا يمكن أن نخيم هنا علينا أن نجد الماء |
Birkaç kilometre kuzeybatıdaki büyük ve terk edilmiş taş ocağında kamp kurduk. | Open Subtitles | إننا نخيم على بعد بضعة أميال من الشمال الغربي.. |
kamp yapıyorduk, yemek yiyorduk, sonra yukarıdan bir dağ aslanı atladı ve bacağımı yedi. | Open Subtitles | كنا نخيم و كنا نأكل و كان هناك أسد جبال قفز من الأعلى و أكل قدمي |
Harika bir kız. Sanki hep birlikte kamp kurmuşuz gibi. | Open Subtitles | إنها عبقرية، يبدو كما لو أننا جميعًا نخيم سويًا |
Dede, düşünüyorum da belki bir gece arka bahçede kamp yapabiliriz. | Open Subtitles | إذن , جدي فكرتُ بأن في واحدة من هذه الليالي قد نخيم في الباحة الخلفية |
Gece kamp yapıp şampanyayla ve minibardaki nanelerle mi yaşayacağız? | Open Subtitles | نخيم هنا لليلة و نعيش في شقة شمبانيا و نتنفس نعنع من البار الصغير ؟ |
Bir an önce kayalığın yamacına gideceğiz ve kamp kuracağız. | Open Subtitles | سنذهب حتى قاعدة المنحدر و نخيم هناك |
Eski karımın da hep ot içmesini isterdim ama hiç içmezdi. | Open Subtitles | تعلمين، لطالما طلبتُ من زوجتي أن نخيم في الغابة لكنها رفضت دوماً |