Gerçi tamir için gittiğimiz herkesin bilgileri fatura defterinde kayıtlıdır. | Open Subtitles | إلا أن كل من نذهب إليه سيكون في دفتر الفواتير |
Ücretsiz plaj ile giriş ücreti alınan bizim gittiğimiz plaj arasında bir çit vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك سوراً بين الشاطئ المجانى و الشاطئ الذى كنا نذهب إليه و ندفع رسوماً للدخول |
Burası ölünce gittiğimiz yer mi? | Open Subtitles | هل هذا هو المكان الذي نذهب إليه عندما نموت؟ |
Etrafımız dondurucu suyla çevrili ve Gidecek başka hiçbir yerde yok. | Open Subtitles | نحن محاطون بمياة باردة و لا يوجد أي مكان نذهب إليه |
"Bizim halimiz daha berbat" diyor çünkü hem ailelerimizden bir haber alamıyoruz hem de Gidecek bir yerimiz yok. | Open Subtitles | تقول أن وضعنا أسوأ لأننا لا نعرف شيئا عن عائلاتنا وليس لدينا مكان نذهب إليه |
Orası bu gece gitmemiz gereken yer! | Open Subtitles | ذلك هو المكان الذي وَجب أن نذهب إليه الليله |
Peki hangi yoldan gideceğimizi biliyor musun bari? | Open Subtitles | أو أكثر مما سبق , هل تعلم المسار الذي نذهب إليه ؟ |
Keşke yalnız kalmak için Gidebileceğimiz bir yer olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كان هناك مكان ما يمكننا أن نذهب إليه لنبقى وحدنا |
gittiğimiz her yerde, bu kelimeleri duyuyorum. "Kötü Kurt"... | Open Subtitles | أسمه هاتين الكلمتين في كل . مكانٍ نذهب إليه ، الذئب الشرير |
gittiğimiz her yerde kadınlar kendilerini ona atarlardı. | Open Subtitles | كل مكان نذهب إليه النساء يرمين أنفسهن عليه |
Bu arada, nasıl oluyor da gittiğimiz tüm kitapçılar bin yaşında oluyor? | Open Subtitles | بالمناسبة كيف يتأتي بأن كل محل كتب نذهب إليه عمره ألف سنة ؟ |
İnancıma göre, hayatta, gittiğimiz yeri ve zamanı değiştirmeye asla gücümüz yetmez, lâkin birbirimize bazı şeyler söyleyebiliriz. | Open Subtitles | وأنا أؤمن أن فى هذه الحياة, ليست لدينا القدرة على تغيير مكان , أو زمان ما نذهب إليه. لكن علينا أن نقول أشياء للأخرين. |
- Yemek için genelde gittiğimiz restoran? | Open Subtitles | ماهو المكان كُنا نذهب إليه لنأكل ؟ نجتمع فيه ؟ |
- gittiğimiz yerde aflardan birine sahip olmak iyi olurdu. | Open Subtitles | يبدو أنه من الأفضل أن أتمتع بهذا الغرض بالنسبة إلى المكان الذي نذهب إليه |
Önce kaçmayı düşündük ama Gidecek hiçbir yer yoktu. | Open Subtitles | في البداية فكرنا في الهروب ولكن لم يكن هنالك مكان نذهب إليه |
Asıl kiracıdan kiralayan ve Gidecek başka yeri olmayan kişileriz. | Open Subtitles | نحُن مستأجرين غير شرعييون بدون مكان نذهب إليه |
Acılarımızın bize engel olmasına müsaade etmeden Gidecek bir yerimiz olmasa bile ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | ولن ندع مرارتنا تُعيقنا سنمضي قدمًا حتى لو لم يكن لنا مكانٌ نذهب إليه |
Biraz daha acele edemez misin dostum? gitmemiz gereken yerler var. | Open Subtitles | أنت تقلقنا يارجل ليس لدينا مكان نذهب إليه |
Mortgage'in parasını karşılayamadık ve başka nereye gideceğimizi bilemedik. | Open Subtitles | لم نستطع دفع أقساط الرهن وليس لدينا مكان آخر نذهب إليه |
Orası Gidebileceğimiz tek yer. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد الذي يمكننا أن نذهب إليه |
Doğuya gidersek gideceğimiz yere varırız. | Open Subtitles | اذا واصلنا السير ناحية الشرق سوف ينتهي بنا الحال إلى ما هو مفترض أن نذهب إليه |
"Ah, Elsa. Mutlaka gidilecek daha iyi bir yer vardır." | Open Subtitles | "آه، يا إلسا، لابد أن هناك مكان أفضل نذهب إليه" |