Bugün Kamerun'da 15.000 abanoz ağacı yetiştiriyoruz ve ilk defa Abanoz el değmemiş bir ormanın ortasından hasat edilmeyecek. | TED | اليوم نحن نزرع 15,000 شجرة أبنوس في الكاميرون، ولأول مرة، لن يتم حصاد الأبنوس من وسط الغابات البكر. |
Ventriküler katetere bağlı bir ommaya rezervuarını kafa derisinin altına yerleştireceğiz. | Open Subtitles | نزرع مستودع أومايا تحت فروة الرأس و المرتبطة بقسطر بطيني |
Garip ekinlerimizi-- ekeceğiz, ve Tanrı... | Open Subtitles | علينا أن نزرع محصولنا، والرّب... |
Arılar son 50 yıldan fazla bir zamandır ölüyor ve biz onlara ihtiyaç duyan daha fazla ürün ekiyoruz. | TED | يموت النحل منذ 50 سنة الأخيرة، رغم أننا نزرع المزيد من المحاصيل التي تحتاج إليه. |
Hükümetin teşvik ettiği mısırlardan ne kadar yetiştirebiliriz o tarlada? | Open Subtitles | عزيزي كم من الذرة المدعومة من الحكومة يمكننا أن نزرع في تلك الأرض ؟ |
Ona bunu ekeriz ve adaletin büyük çiçeğinde büyümesini izleriz. | Open Subtitles | نزرع لهم عليه ، ويراقبه تنمو لتصبح زهرة كبيرة للعدالة. |
Ne ekersen ek, yabani ottan başka bir şey yetişmiyor. Kuzeyde olduğuna nereden karar verdiniz? | Open Subtitles | نزرع نباتات فلا تنمو إلاّ الحشائش الضارّة ما يحملك على الاعتقاد أنّه مرتفع؟ |
Buraya bir şeyler ekebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، ربما يجب علينا ... أن نزرع شيئًا هنا |
Bak, biz bitki yetiştiririz. Biz paralı asker değiliz. | Open Subtitles | أنظر , نحن نزرع الحشيش ولسنا جنود مرتزقة |
'Produce Pete' programı yetiştirdiğimiz şeylere inanamadı. | TED | المنتج بيتي لم يصدق ماذا استطعنا أن نزرع. |
Biz işte bu nedenle ev yetiştiriyoruz. | TED | ولهذا نحن نزرع المنازل .. شكرا لكم جزيلا |
Kendimiz yetiştiriyoruz diğer taraftaki çiftçilerden çalmıyoruz. | Open Subtitles | نحن نزرع الحشيش الخاص بنا و هذا يعنى أننا لا نسرق من المزارعين على الجانب الآخر |
Kendimiz yetiştiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نزرع الحشيش الخاص بنا و هذا يعنى أننا لا نسرق |
Kameranı yerleştireceğiz ve onu annemi aldatırken yakalıyacaz... ve bu fiyaskoyu ilk ve son olarak sonra erdireceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | سوف نزرع الة تصويرك هناك وعندما نمسكه يخدع امي وننتهي من تلك المهزلة |
Beni gösterecek kadar 2. derece delil yerleştireceğiz. | Open Subtitles | نزرع أدلة ظرفية كافية تقوم بالإشارة إليّ أنا |
Toprağı ekeceğiz. | Open Subtitles | لكي نزرع الحقل. |
Pekala Scarlett, bundan sonra o dometezleri ekeceğiz. | Open Subtitles | حسناَ. سكارليت، سوف نزرع تلك الطماطم (البندورة) تالياَ. |
Tarlalar coldivara ya da blenirian bitkileriyle harika yerlerdi, ama şimdi yalnızca tannot ekiyoruz. | Open Subtitles | الحقول كانت ممتلئة بالكولدفيرا , حبوب البلنرينان لكن الأن لا نزرع غير التانوت |
Ayrıca burayı neşelendirmek için çiçek ve çim ekiyoruz. | Open Subtitles | فهمتِ؟ إننا نزرع الأزهار والعشب أيضا كي نرتقي بالمكان |
Genetiği ile oynanmış mısır yetiştirebiliriz, ya da dünyadaki en muhteşem goji börütlenlerini yetiştirebiliriz. | Open Subtitles | بمقدورنا أن نزرع ذُرة مُعدّلة جينيّاً أو أن نزرع توت الـ"قوجي" اﻷكثر روعة في العالم. |
biz arkaplanda yiyecek yetiştirebiliriz o soya fasulyesi alanıdır ve bu çiçek diyagramı da bize gösteriyorki biz bir çok yiyecek yetiştirebiliriz ama temiz suya sahip değiliz, birço karbonu depo edemiyoruz, bir çok biyolojik çeşitliliğimiz yok | TED | يمكننا زرع الأغذية في الخلف -- هذا حقل فول صويا -- يبين هذا الرسم البياني أننا نزرع الكثير من المحاصيل، ولكن ليس لدينا الكثير من المياه النقية، ولا نخزن الكثير من الكربون، وليس لدينا الكثير من التنوع البيولوجي. |
Şey ekeriz özel bir şey gibi... | Open Subtitles | نزرع... إنه شيء خاص... |
Ne ekersen onu biçersin. | Open Subtitles | إننا نحصد ما نزرع فقط. |
Bir sürü yiyecek yetiştiririz, akşamları müziğimi var çıplak yüzmek için de güzel bir gölümüz. var. | Open Subtitles | نزرع الكثير من الطعام موسيقى في المساء وبركة رائعة للسباحة |
Bunlar yalnızca domates ve havuç yetiştirdiğimiz yerler değil. | TED | وهذه ليست قطعًا من الأرض حيث نزرع الطماطم والجزر فقط على حد سواء. |
7.'yi direkt göğüs plakasına yerleştirmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نزرع الروح السابعة مباشرة في لوحة صدرها |
Biz daima Gaylord'da fazla hırs odaklı olmayan bir... kimlik bilinci yerleştirmeye çalıştık. | Open Subtitles | لقد حاولنا دائما ان نزرع الثقة بالنفس فى "جايلورد". بدون ان يكون موجه بالهدف. |
Ortaya çıkan biyokütleleri, bodrumda depoluyor, yine bitki yetiştiriyor, oraya buraya koşturuyor, ve çıkan tüm bu karbonu atmosferin dışında tutmaya çalışıyorduk. | TED | كنا تأخذ الكتلة الحيوية ، ونخزنها في الطابق السفلي ، نزرع النباتات ،هنا و هناك ، ونحاول أن نمتص كل ذلك الكربون من الجو. |