Sürekli para peşinde koşmak, sürekli polislerden bir adım önde olmaya çalışmak. | Open Subtitles | دائما نطارد النقود ، و نحاول أن نسبق الشرطة |
Bu işte bir adım önde olmamız gerek. Medya dâhil. | Open Subtitles | علينا أن نسبق هذا الأمر، وهذا يتضمن الصحافة |
Bakın, Aceleci davranıyor muyuz diye hafiften kuşkulanıyorum. | Open Subtitles | انظري,انا اعتقد باننا ربما نسبق الاحداث قليلا |
Aceleci davranmak istemiyorum ama burada önemli bir durum var bence. | Open Subtitles | لا أريد أن نسبق الاحداث ولكن اعتقد اننا بصدد شيء مهم هنا |
Hastalığı durdurmak için bir adım önüne geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نكف عن استرجاع خطواتنا و نسبق هذا الشئ |
Bu fırtınanın önüne geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نسبق العاصفة |
Evet, üssümüzü koruyup, Jack'ten bir adım önde olmalıyız. | Open Subtitles | أجل , يجب أن نتأكد بأننا نسبق ( جاك ) بخطوة |
Stephen çifte ajanlık yapıp Jedikiah ve kaçık ortağından bir adım önde olmamızı sağlıyor. | Open Subtitles | (ستيفن) كان يتصرف كعميل مزدوج ليساعدنا بأن نسبق (جاديكايا) بخطوة هو وشريكه المجنون |
Bence Aceleci davranmayalım. | Open Subtitles | لا اعتقد انه علينا ان نسبق الاحداث بعد |
-Preeklampsi ihtimallerden biri. Yine de Aceleci davranmayalım. | Open Subtitles | -هذا احتمال، لكن دعينا لا نسبق الأحداث |
Bence Aceleci davranmayalım. | Open Subtitles | اه، دعنا لا نسبق أنفسنا |
Aceleci davranmayalım. | Open Subtitles | لنحاول أن لا نسبق الأحداث |
- Aceleci davranmak istemiyorum. | Open Subtitles | أن نسبق الأحداث |
Beni takip et Geminin önüne geçmeliyiz | Open Subtitles | اتبعيني! يجب أن نسبق السفينة! |