"نستسلم" - Traduction Arabe en Turc

    • Teslim
        
    • pes
        
    • vazgeçmeyeceğiz
        
    • vaz
        
    • vazgeçemeyiz
        
    • bizi
        
    • boyun
        
    • vazgeçeriz
        
    • vazgeçelim
        
    • vazgeçmedik
        
    • vazgeçmiyoruz
        
    • bırakmayacağız
        
    • umudumuzu
        
    • vazgeçmek
        
    • vazgeçmeliyiz
        
    Ama bu problemlerin devam etmesi ve çözümlerin bazen kendi sorunlarını yaratması gerçeği vazgeçmemiz veya Teslim olmamız için bir sebep değil. TED لكن حقيقة أن هذه المشاكل مستمرة وأن الحلول في بعض الأحيان تُحدِث مشاكلها الخاصة ليس سببًا لأن نستسلم ونتنازل.
    Ama bize hep öğretilen şey hiçbir zaman Teslim olmamamız ve savaş esiri hâline gelmememizdi. Open Subtitles لكن كنا قد تعلمنا منذ زمن بعيد ألا نستسلم ونؤخذ كأسرى حرب
    Teslim olacağımızı düşünüyorsan asıl aptal olan sensin. Open Subtitles أنتى الحمقاء إذا كنتى تعتقدين أننا سوف نستسلم
    Ama, pes etmeden önce son bir şeyi denemenizi istiyorum. Open Subtitles اخر شيئاً تجربوا أن منكم أريد ولكن نستسلم أن قبل
    Valentine annemi ve Dot'u kaçırdı bizse öylece pes mi edeceğiz? Open Subtitles لذا، ماذا الآن؟ فلانتين لديه أمي ودوت ونحن فقط سوف نستسلم
    İki gün önce Alman kumandanı kuşatma altındaki Amerikan askerlerinin yokedilmemesi için Teslim olmamızı istedi Kendisine şu cevap verildi; Open Subtitles منذ يومين طالب القائد الالماني ان نستسلم لانقاذ الجنود الامريكان المحاصرين من الابادة و تلقي منا الرد التالي
    Kim olduğumuzu hatırlamak, pes etmemek ve Teslim olmamak için. Open Subtitles في وقت نريد ان نثبت فيه وجودنا إننا لن نستسلم ابداً
    Eğer barış için geldiysen, Teslim ol. Savaş için geldiysen, Teslim oluyoruz. Open Subtitles إن كنت جئت في سلام, إستسلم إن كنت هنا لشن حرب, نحن نستسلم
    Teslim olmamız gerektiğini söylüyor. Open Subtitles صاحب الفخامه إنه يقول أننا يجب أن نستسلم
    Führer Teslim olmamızı istemiyor. Bir 1918 Kasım'ı daha olmayacak. Open Subtitles الفوهرر لا يريدنا أن نستسلم لن يتكرر نوفمبر 1918.
    Führer Teslim olmamızı istemiyor. Bir 1918 Kasım'ı daha olmayacak. Open Subtitles الفوهرر لا يريدنا أن نستسلم لن يتكرر نوفمبر 1918.
    Valentine annemi ve Dot'u kaçırdı bizse öylece pes mi edeceğiz? Open Subtitles لذا، ماذا الآن؟ فلانتين لديه أمي ودوت ونحن فقط سوف نستسلم
    Bak, bizi biliyorum, asla pes etmeyiz özellikle konu masum biriyse hem de yalnız başına ve ayrıca arkadaşımızsa. Open Subtitles اسمع، أنا أعلم مَن نحن. نحن لا نستسلم أبدًا خاصةً إن تعلق الأمر بشخص بريء شخص وحيد، وأحد أصدقاءنا.
    Peki sonra ne yaparız? pes edip geri mi döneriz? TED لكن الآن ماذا علينا ان نفعل ؟ هل نستسلم ونطير بعيداً ؟
    pes edip onun kabilesine katılabiliriz. Open Subtitles بامكاننا فقط ان نستسلم ، وننظم الى قبيلة
    pes edip onun kabilesine katılabiliriz. Open Subtitles بامكاننا فقط ان نستسلم ، وننظم الى قبيلة
    Bize öğrettiğiniz bütün şiirler pes etmemekten söz ediyordu. Open Subtitles هيا يا آنسة جونسين كل القصائد علمتنا بألا نستسلم لا يمكنك أن تستسلمي
    Bu bölge için çok savaştık ve kolay vazgeçmeyeceğiz. Open Subtitles أصغوا إليّ لقد قاتلنا بقوة من أجل هذه المنطقة ولن نستسلم ونتغاضى عنها
    - Bir plana ihtiyacımız var. - Belki de vaz geçmeliyiz. Open Subtitles نحن نحتاج لخطة - ربما يجب ان نستسلم فقط ؟
    vazgeçemeyiz, televizyonda yayınlanıyoruz. Open Subtitles إنظروا، لا يمكن أن نستسلم نحن نظهر فى التلفاز..
    Allah bizi mühim bir iş için seçtiğinde bunu kabul etmeliyiz. Open Subtitles وحينما يختارنا الله من أجل عمل هام لابدّ أن نستسلم للأمر
    Ve, onu keserken tüm sorumluluğun onlarda olduğuna işaret edeceğiz ve şantaja boyun eğmeyeceğimize. Open Subtitles وبالطبع, نُشير إلى أن مسؤلية تقطيعها تقع عليهم وأننا لا نستسلم للأبتزاز
    Hepimiz bazen vazgeçeriz. Open Subtitles -علينا جميعاً أن نستسلم بوقت ما
    - İçeride yalnız şimdi. Ben giriyorum. - Bence vazgeçelim gitsin. Open Subtitles هي لوحدها هناك سأدخل - أعتقد يجب علينا أن نستسلم -
    pes etme. İnsan hakları, kadın eşitliği ve konut edindirmeden vazgeçmedik. Open Subtitles نحن لم نستسلم فى حقوقنا الشرعيه أو حقوق المرأه أو العدل داخل المنزل
    Bir avuç topala karşı vazgeçmiyoruz. Open Subtitles وبكل تأكيد لن نستسلم أمام حفنة معاقة
    Dinle beni, Patrik.Bir aile bulununcaya kadar, seni bırakmayacağız. Open Subtitles استمع لي، باتريك. نحن لن نستسلم حتى يجدوا لك عائلة.
    O bir insan. Şunu unutma, işimiz insanlardan umudumuzu kesmek değil. Open Subtitles إنها إنسانة, لا تنس ذلك نحن لا نستسلم على الناس
    Doğru cevap, "bir gün sonra hatırlasan" olmalıydı. Böylece çok geç olurdu ve vazgeçmek zorunda kalırdık. Open Subtitles بهذا سيكون الامر متأخراً و يجب أن نستسلم
    Sonunda buradayız. Sadece biz kaldık Borgoff. Bence vazgeçmeliyiz. Open Subtitles ماذا الأن,نحن وحيدون بورجوف يجب أن نستسلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus