Üzgünüm, ama Darin'in sizinle çalışmaya devam etmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | آسفة ولكن لا نستطيع السماح لـ دارين بمواصلة العمل معك. |
Halkımızın eğlenmek için başka derneklere gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح بأن يذهب شبابنا . للرقص فى النوادى الأخرى |
Her yere burnunu sokmasına izin veremeyiz, ne dediğimi anlıyorsun sanırım. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لها بالتجول في المكان إذا كنت تفهم قصدي... |
Bu yüzden insanların yaşadığı yere gitmesine izin veremeyiz. Hyuga? | Open Subtitles | لذا ، نحن لا نستطيع السماح له . الأقتراب أكثر للمدينة |
Öylece ölmelerine göz yumamayız. | Open Subtitles | نحن لسنا من الوحوش لا نستطيع السماح للناس بالموت |
Dünyada vücut bulmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع السماح لهذا الشئ بالمجئ للوجود |
Bizi değiştirmelerine, kısıtlamalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع السماح لهم لتغييرنا، لتقليلنا. |
Bu kahrolası ucubelerin böyle devam etmesine izin veremeyiz! | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لتلك المسوخ الملاعين بالإستمرار |
Bölüm XIII bile olsan bunu yapmana izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لك بالتواجد هنا، حتى إن كنت من القسم الثالث عشر |
Asi Johnny'lerin ortada dolanıp sorun çıkarmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | ونحن لا نستطيع السماح لهم بالذهاب وراء المشاكل أنت تعلم ذلك. |
Ve ne pahasına olursa olsun bunun olmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | ونحن لا نستطيع السماح لهذا بالحدوث بأي ثمن |
Ama, duygularımızın yargılarımızı gölgelemesine izin veremeyiz, tamam mı? | Open Subtitles | ولكننا لا نستطيع السماح للعواطف بالتأثير على حكمنا، حسناً؟ |
Senin işe dahil olmana izin veremeyiz, gayet basit. | Open Subtitles | نحن ببساطة لا نستطيع السماح لك بالإشتراك |
Ve Onlarin bu sehirde bir adim daha ileri gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | ونحن لا نستطيع السماح لهم بإمتلاك بوصة آخرى من العشب في هذه المدينة |
NSA'in bizi takip etmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع السماح لوكالة الامن القومي بمراقبتنا |
Cesetlerin sıcaktan bozulmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح للجثث بالتحلل بسبب الحرارة |
Kellog'un zaman yolculuğu yapmasına izin veremeyiz, hem de asla. | Open Subtitles | ،لا نستطيع السماح لـ "كيلوج" بالعبور إلى السفر الزمنى أبدا |
Bize silah lazım ve bir başkasının bizi görmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أسلحة، ونحن لا نستطيع السماح لأي شخص أن يرانا نحصل عليها |
O hain kuşun kaçmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع السماح لذلك الطائر الخائن بالهرب! |
Kazanmalarına göz yumamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لهم بالفوز |