"نستقل" - Traduction Arabe en Turc

    • bineriz
        
    • binelim
        
    • binip
        
    • gideceğiz
        
    • gideriz
        
    • binmeden
        
    • binmiyoruz
        
    • binmeyeceğiz
        
    Dış duvarlara gitmek için trene bineriz fakat sonra yürümemiz gerekecek. Sorun değil. Open Subtitles يمكننا أن نستقل القطار نحو الجدار ، لكن بعدها يجب أن نمشي
    High Sokağı'na yürüyüp, oradan otobüse bineriz. Hadi! Open Subtitles سوف نسير إلى الطريق السريع, وسوف نستقل الحافلة من هناك هيا
    Benim arabam hiçbir yere gidemez. Seninkine binelim. Open Subtitles واضحاً أننا لن نتحرّك في سيارتي، دعنا نستقل سيارتك
    Siz ikiniz. Sana dedim gidip gelirken otobüse binelim diye. Open Subtitles أنتما الإثنان - أخبرتك بأنه ينبغي أن نستقل الحافلة -
    Belki de o haklıdır? Belki de arabaya binip buradan defolup gitmeliyiz. Open Subtitles ربما هو على حق ربما يجب أن نستقل العربة ونرحل
    Yani arabada birlikte mi gideceğiz diyorsun? Open Subtitles هل تعنين أننا سوف نستقل سيارة لوحدنا؟
    Benimle gel, bir uçağa atlarız ve hiç gitmediğimiz bir yere gideriz. Open Subtitles تعالي معي وسوف نستقل الطائرة ونذهب الى مكان ما لم نذهب له من قبل
    Gemiye binmeden önce Queenstown'da satacağım. Open Subtitles سوف أعرضهم للبيع في كوينزتاون قبل أن نستقل السفينة
    Peki, neden bu asansöre binmiyoruz? Open Subtitles لماذا لم نستقل هذا المصعد إذاً؟
    Ray. Biz bu uçağa binmeyeceğiz O iyi. Open Subtitles راي، لن نستقل الطائرة إنه بخير، إنه بخير
    Bir cam kırıp kasabaya kaçarız, oradan da trene bineriz. Open Subtitles يمكننا أن نحطم نافذة وأن نهرب إلى المدينة وأن نستقل قطاراً يبعدنا عن هنا.
    Yarın feribota bineriz. Open Subtitles سوف نستقل العبارة غداً
    - Otobüse bineriz. Open Subtitles هل نستقل الحافلة ؟
    Taksiye binelim. Geciktik. Open Subtitles دعنا نستقل سيارة الأجرة لقد تأخر الوقت
    Tamam, ama yarın da limuzine binelim. Open Subtitles حسناَ ، ولكن دعينا نستقل الليموزين غداّ
    Tamam, ama yarın da limuzine binelim. Open Subtitles حسناَ ، ولكن دعينا نستقل الليموزين غداّ
    Anakaraya giden ilk feribota binip, bu adadan derhal ayrılmamız lazım. Open Subtitles و نستقل أول باخرة إلى بلادنا يجب علينا أن نخرج من هذه الجزيرة حالاً
    Se Na sadece tekneye binip gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles سى نا علينا فحسب ان نستقل هذا المركب
    Silahımı, asansöre binip buradan uzaklaşınca indireceğim. Open Subtitles سأفعل عندما نستقل المصعد ونبتعد من هنا .
    Mezarlığa gitmek için taksiye bineceğiz, ama biz Greenwich'e gideceğiz. Open Subtitles نستقل تاكسي إلى المقبرة، لكن نذهب لـ"غرينش فيلاج".
    Takuha Park Hastanesi'ne gideceğiz. Open Subtitles علينا.. علينا أن نستقل سيارة إلى مُستشفى (تاكوها با).
    Bundan daha kötüsü ise okula otobüsle gideriz. Open Subtitles اسوء مايمكن ان يحدث هو ان نستقل الحافلة
    Bekle. Asansöre binmeden önce iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles إنتظر، إسمع، قد أن نستقل المصعد، أريد أن أتأكد أنّك بخير.
    Uçağa binmiyoruz. Sakin ol. Open Subtitles لن نستقل الطائرة إهدأ
    O biraz tedirign. Biz bu uçağa binmeyeceğiz Open Subtitles كان غاضباً، لن نستقل الطائرة لن نستقل الطائرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus