Aborijin annelerin yavrularını çok geçmeden unuttukları bilimsel bir gerçektir. | Open Subtitles | إنه عِلم فعّال لكي تنسي الأمهات الأصليات نسلها قريباً |
Yarasalar yavrularını kilometrelerce öteden bulabilirler. | Open Subtitles | تستطيع الخفافيش .العثور على نسلها من بعد أميال |
yavrularını büyütmeyi başarabilirlerse onların geleceğe bıraktıkları mirasları olacaklar. | Open Subtitles | سيكون نسلها إرثها في المستقبل لو استطاعت تنشئتها بنجاح |
En sonunda Tarikat, onun cesedini ve onun soyunun kanıtını, lahitinin ve Kutsal Kâse'nin zaman içinde, kesin olarak, kaybolduğuna duyulan inanç yaygınlaşıncaya kadar, sakladı. | Open Subtitles | بشكل أساسي، (رهبان الدير) أخفوا .. بقاياها والدليل على نسلها .. حتى أعتقد معظم الناس بأن ضريحها .. .. الكأس المقدسة .. |
En sonunda Tarikat, onun cesedini ve onun soyunun kanıtını, lahitinin ve Kutsal Kâse'nin zaman içinde, kesin olarak, kaybolduğuna duyulan inanç yaygınlaşıncaya kadar, sakladı. | Open Subtitles | وتم قمعهم وفى النهايه ، قام (الدير)بإخفاء بقاياها ودليل وجود نسلها حتى تابوتها الحجرى الأكثر إيمانا به |
Dahlia'nın soyunun Esther tarafından sona erdirildiğini öğrendiğinde plan suya düştü. | Open Subtitles | تلك الخطّة خربت يوم علمت أن (إيستر) قطعت امتداد نسلها |
Dört veya beş yaşına geldiklerinde kısraklar yavrularını tanımakta zorlanırlar. | Open Subtitles | حين يصبح عمرها 4 أو 5 سنوات, بالكاد تستطيع الفروس أن تتعرف على نسلها. |
Başka balıklar yavrularını farklı şekillerde korur. | Open Subtitles | تحمي الأسماك الأخرى نسلها بطرق مختلفة. |
yavrularını asla görmez. | Open Subtitles | إنها لا ترى نسلها أبداً |
Amaya ile çıkamazsın. Onun ve soyunun bir kaderi var. | Open Subtitles | لا تمكنك مواعدة (أمايا)، لديها قدر، وكذلك نسلها. |