"نسمح بحدوث" - Traduction Arabe en Turc

• olmasına izin
• izin veremeyiz
• buna izin
• izin vermeyeceğiz

Bir daha olmasına izin veremeyiz.
أصابت أفعى أحد الضيوف لا يمكن أن نسمح بحدوث ذاك

Bunun olmasına izin veremeyiz. Birşeyler yapmalıyız. Ayrılmalarını sağlamalıyız.
يجب الا نسمح بحدوث هذا يجب ان نفعل شئ يجب ان ينفصلوا

Sen iyi insanlara kötü şeyler olmasına izin vermezsin, değil mi?
لا يمكن ان نسمح بحدوث اشياء سيئة للناس الطيبون , اليس كذلك؟

- Onunla birleşmesine izin veremeyiz. - Hayır hayır!
ـ لا يمكننا أن نسمح بحدوث هذا الاتحاد ـ لا، لا

Ama biz buna izin vermeyiz çünkü bebeği herşeyin önünde tutarız.
لكننا لن نسمح بحدوث هذا لأننا سنضع مصلحة الطفل أولاً

Ona ne yapmayı planladığını biliyoruz. Ve bunun olmasına izin vermeyeceğiz.
نحن نعلم إلامَ تخطط، و لن نسمح بحدوث ذلك.

Bunun olmasına izin veremeyiz değil mi?
أظن أننا لا نستطيع أن نسمح بحدوث ذلك، أليس كذلك؟

Öyle bir şeyin bir daha olmasına izin vermeyeceğiz!
ولن نسمح بحدوث أمر مماثل لذلك مرّة أخرى

Tabi, kesinlikle bunun olmasına izin veremeyiz.
حسناً ، نحن بالتأكيد لن نسمح بحدوث هذا

Bunun olmasına izin vermeyeceğimizi biliyorsun.
الان,انت تعلمين اننا لن نسمح بحدوث هذا

Baba, Belle'e bunu yapmalarına izin veremeyiz. Bir şeyler yap!
أبي، لا يمكننا أن نسمح بحدوث هذا لـ(بيل)، افعل شيئاً.

Bunun gibi hatalara daha fazla izin veremeyiz.
لا يمكننا أن نسمح بحدوث أخطاء كهذه

Buna tekrar izin veremeyiz.
لا يمكن أن نسمح بحدوث ذلك مرة أخرى

Kötülük, sadece iyi insanlar bir şey yapmadığında kazanır ve biz buna izin vermeyeceğiz.
الشيطان فقط يربح عندما لا يفعل الأخيار شئ حياله -ونحن لن نسمح بحدوث ذلك