Biz onlara dron deriz. | Open Subtitles | نسمّيها آليّات. |
Uzun menzilli tarayıcılar. Onlara biz böyle deriz. | Open Subtitles | نسمّيها ماسحات المدى البعيد... |
Adına da "Baltimore Mucizesi" falan deriz. | Open Subtitles | " نسمّيها " معجزة بالتيمور أو ما شابه |
dedim. Bu olguya biz "sinir hücresi üremesi" (neurogenesis) diyoruz. | TED | وهذه ظاهرة نسمّيها تكوّن الخلايا العصبية. |
Modern terimlerle buna ''değer uyuşmazlığı problemi'' diyoruz. | TED | و هي قضيّة نسمّيها أكاديميّاً بقضيّة توافقِ الأهداف. |
Bunlara pizza yastığı diyoruz ama aslında içinde pizza falan yok. | Open Subtitles | نسمّيها وسائد البيتزا لكنها لا تحتوي على بيتزا |
Kendi aramızda ona "inek" deriz. | Open Subtitles | نسمّيها' 'كاو''،أحضرواسروجكم... |
- İngiltere'de buna film pod deriz. | Open Subtitles | -في (انجلترا)، نسمّيها علبة التصوير |
Buraya taş avlu diyoruz. Bir GAM'ın hava soluyabileceği tek yer burası. | Open Subtitles | هذه الباحة نسمّيها "المضمار" المتنفّس الوحيد للمتحتجزين |
Biz onlara Dart diyoruz, çünkü uçları çok sivri. | Open Subtitles | نسمّيها سهمًا لأنها مدبّبة |
Bunun adına "çip üstünde organ" diyoruz. | TED | نحن نسمّيها "عضو على رقاقة". |
İşte buna da yüksek okullu problemi diyoruz biz. | Open Subtitles | ! تلك ما نسمّيها مشكلة راقية |
Biz buna dissosiyasyon diyoruz. | Open Subtitles | نسمّيها "أحداث تفكيكيّة" |
Biz buna Oort Bulutu diyoruz. | Open Subtitles | "نسمّيها "سحابة أورط |