"نسيج" - Traduction Arabe en Turc

    • doku
        
    • dokusu
        
    • kumaş
        
    • dokusunu
        
    • dokusunun
        
    • tekstil
        
    • dokusunda
        
    • biyopsi
        
    • biyopsisi
        
    • dokusundan
        
    • ağı
        
    • dokuma
        
    • iplik
        
    • dokusundaki
        
    • kumaşı
        
    Vücutlarının uygun olup olmadığını görmek için doku örneğinden fazlası gerekiyor. Open Subtitles سنحتاج إلى أكثر من نوع نسيج كي نرى إنْ أجسادهم تتوافق
    Bu, bir dinazordan elde edilen ilk yumuşak doku. TED ولقد كان ذلك اول نسيج مرن من الديناصورات يتم ايجاده
    Fakat bazen ekstradan bir göğüs dokusu olmaması gereken bir yerde kalabilir. Open Subtitles لكن وفي بعض الأحيان يتبقى نسيج إضافي في أماكن لا ينتمي إليها
    Hayata moda tasarımcı olarak tekstil tasarımcıları ve kumaş sağlayıcılarıyla yakından çalışarak başladım. TED بدأت حياتي بالعمل كمصمّمة أزياء، أعمل بشكلٍ وثيق مع مصمّمي نسيج ومزوّدي أقمشة.
    Bu davranışa neyin sebep olduğunu hâlâ bilmiyoruz ama sonucunda vücut eklem dokusunu yabancı bir istilacı olarak görür. TED وما نزال نجهل مسببات هذا التصرف، ولكن المحصلة هي أن الجسم يتعامل مع نسيج المفصل كعضو غريب.
    Ortaklarımızın yaptığı şey beyin dokusunun küçük parçalarını hayal etmekti. TED وما فعله مساعدونا هو رسم أجزاء صغيرة من نسيج دماغي.
    Bu deri parçası yalnızca yedi doku katmanı kalınlığında ve gördüğünüz gibi, neredeyse şeffaf . TED هذه القطعة من الجلد هي نسيج سمكه مكوّن من سبع طبقات تقريباً وكما ترون، شفاف تقريباً
    Onun kriterlerine uyan tek doku örneğine ulaşmış, O da Thomas'ın. TED وحصلت فقط على عينة نسيج واحدة تناسب المعايير وكانت لتوماس.
    Bu, bir patologun standart bir laboratuvarda biyopsi veya smear testi gibi doku örneklerine bakacağı bir mikroskoptur. TED هذا مجهر في مختبر تقليدي سيستخدمه أخصائي تشخيص الأمراض ليفحص عينة نسيج حيوي، كالخزعة أو مسحة عنق الرحم.
    Hikâyeler çeşit çeşitti fakat evrensel bir doku da oluşturuyorlardı. TED ونطاق القصص متنوع ومختلف، لكنها أيضاً تصنع نسيج عالمي.
    Zamanda geriye atılan her adımda uzay dokusu büzülüyor ve evren giderek küçülüyor. Open Subtitles مع كل خطوة إلى الوراء من الزمن، نسيج الفضاء يتقلص والكون يصبح أصغر.
    Hakikaten de, gerçekliğin yapısı, dokusu hakkında anladıklarımız, insani etkileşimlerimizin dokusu hakkındaki anladıklarımızdan fazla mı? TED هل نحن بالفعل نعرف عن نسيج الواقع أكثر مما نعرفه عن النسيج الذي ينشأ من تفاعلاتنا الإنسانية؟
    Riski ise, beyin dokusu içine bir şey koymanızın inme etkisi yapmasıdır. TED والخطر من ذلك، هو أنك كلما وضعت شيئاً في نسيج الدماغ، قد تتسبب بشكل أساسيٍ بسكتةٍ دماغيةٍ.
    Mayondan bahsediyorsun sanırım. Annem daha fazla kumaş görmeye alışkındır da. Open Subtitles أظن كانت المشكلة في ثوب السباحة فهي معتادة على نسيج أكثر
    Katil nasıl bir güdüyle kurbanının yağ dokusunu çıkartabilir ki ? Open Subtitles الذي حافز محتمل يمكن أن القاتل عنده... للإزالة نسيج ضحيّته السمين؟
    Tıpkı Dünya yüzeyinin düz olmaması gibi uzay dokusunun da düz olmadığını söylemiş. Open Subtitles تماما كسطح الأرض ليس مسطح، ولا واحد، من ما قال، كان نسيج الفضاء.
    Bu bir tekstil mili sentetik ipek, petrol yanurunu. TED هذا معمل نسيج يصنع حرير صناعي ، وهو ناتج ثانوي للنفط.
    Burada ağacın tabanında, bu parçacıkların bir dokusunda diğerinden daha fazla var, bu nedenle floem sapından gelen su, dengeyi sağlamak için ksileme emilir. TED هنا في قاعدة الشجرة، تزيد هذه الجسيمات في نسيج عن الآخر، فيتم امتصاص الماء من عصارة اللحاء إلى الخشب لتصحيح التوازن.
    Ama EEG'yi kafanın içinden yaparsak, bize biyopsi yapmamız gereken yeri gösterebilir. Open Subtitles إن أجرينا رسم المخ من داخل الجمجمة سيظهر لنا أي نسيج نقطع
    Yani, kalp ameliyatları yok, prostat biyopsisi yok, sezaryen ameliyatı yok. TED لا مزيد من جراحات القلب، أو استئصال نسيج من البروستاتا لفحصه، أو ولادات قيصرية.
    Kurşundan yapılmış bir et kurbanın mide dokusundan... gözle görülür biçimde ayırt edilmez. Open Subtitles اللحم من القذيقة كان لا يمكن تمييزه بصرياً من نسيج معدة الضحية
    Kum çukurunda bir örümcek ağı gördüğünü mü söylemiştin? Open Subtitles لقد رأيت نسيج عنكبوت فى المخبأ، قلت هذا ؟
    Merkezi metaforları bir dokuma tezgahı. TED المجاز المركزي عندهم هو عبارة عن نول نسيج
    ..öyle bir yırtmak ki sadece iplik kalana kadar parçalamak. Open Subtitles لتتغلغل في نسيج الحياة حتى تصل هناك حيث لا شيء
    Ultrason bize kütlenin büyüklüğünü ve göğüs dokusundaki yerini gösterecektir. Open Subtitles ستُرينا الأشعّة فوق السمعيّة حجم الكتلة، وموضعها بالضبط داخل نسيج ثديكِ
    Eğer bir sürü hücre eklerseniz bütün kumaşı doyurmaya yetecek kadar boyar madde üretiyorlar. TED الآن عند إضافة العديد والعديد من الخلايا، فإنها تنتج كمية صبغة كافية لصبغ نسيج كامل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus