Tabii ki, hepimiz teknolojinin bize yapabildiği güzellikleri görüyoruz, paylaşıyoruz ve değerlendiriyoruz. | TED | بطبيعة الحال، كلنا نرى، نشارك و نستحسن كل الأمور الإيجابية في التكنولوجيا. |
Yazılı şeyleri, görselleri, müzik ve videoları paylaşıyoruz. | TED | نشارك أشياء مكتوبة، ونشارك صورا، ونشارك الصوت ونشارك الفيديو. |
Artık paylaşmak istiyoruz. Bir sonraki adım bu. | TED | والآن نريد أن نشارك. تلك الخطوة التالية. |
Top Güllesini kazandıktan sonra onlarla paylaşmak ne kadar güzel olurdu değilmi? | Open Subtitles | ألن يكون عظيما إذا استطعنا أن نشارك في مجد الفوز بسباق كانون بول مع الفريق؟ |
Biz hükümetimizin düşüncelerinin pek azını paylaşırız aslında. | Open Subtitles | نحن نشارك بالقليل من المشاعر الساذجة مع حكومتنا |
Şimdi, üçüncü adım tüm paydaşlarla ortak olmak zorunda olmamızdır ve bu özellikle dinleyicilerin inançsız olanlarıyla ilgilidir. | TED | الآن، الخطوة الثالثة هي علينا أن نشارك جميع أصحاب المصلحة، وهذا مهم بشكل خاص لغير المتدينين من الجمهور. |
Biz Gabriel'e katıldığımız zaman o da bize katılır. | Open Subtitles | عندما نشارك مع غابرييل , وقال انه سوف انضموا معنا, |
Aynı yatağı paylaşmamız şart değil ancak aynı odayı paylaşmazsak insanlar konuşmaya başlayacak. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتشارك السرير إذا كنا لا نشارك غرفة الناس سيتحدثون عنا |
İlk olarak annen çok hasta ama ölmüyor. Ayrıca özel şeylerimizi tanımadığımız kişilerle paylaşmayız. | Open Subtitles | أولاً، أمّكِ مريضةً جداً، لكنّها لا تموت وثانياً، نحن لا نشارك أشياءٌ شخصية مع الغرباء |
Düşünüyorum da bu refahı dünyanın geri kalanıyla da paylaşmalıyız. | Open Subtitles | كنت أفكر يجب أن نشارك هذا الرخاء مع باقي العالم |
İlk defa kamuyla paylaşıyoruz. | TED | هذه هي المرة الأولى التي نشارك فيها هذا الأمر علنًا. |
Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile. | TED | يقول البعض أننا بالفعل نشارك كوكبنا مع ذكاءات فضائية. |
Biz sadece dünyada daha önce görülmüş yerleri paylaşmıyoruz ayrıca günlük deneyimlerimizi paylaşıyoruz. | TED | نحن لا نشارك أماكنَ من العالم رأيناها فحسب بل نشارك أيضاً أجزاء من تجاربنا اليومية. |
- Ne farkeder ki, Amiral riski paylaşmak istiyoruz. | Open Subtitles | طالما كل الأوضاع واحدة يا أدميرال، فإننا نحب أن نشارك بالمخاطرة |
Bakın, sizi buraya çağırdık çünkü, İsa aşkımızı sizinle paylaşmak istiyoruz. | Open Subtitles | انظرن، لقد استدعيناكم للرجوع إلى هنا لأننا نريد أن نشارك حبنا للمسيح معكن. |
Hangi nedenden olursa olsun, ikimiz de başımıza gelenleri paylaşmak istedik. | Open Subtitles | و لسبب ما قررنا كلانا أن نشارك ما حدث لنا. |
Öğrendiklerimizi birkaç çok özel avcı ile paylaşırız. | Open Subtitles | نحن نشارك إكتشافاتنا مع صيادين موثوقين قلائل |
Bizim, yani sizin ve benim için ortak olan üzüntü ve önyargıların bu olaya dahil olmaması gerek. | Open Subtitles | انا ما اعتقد ان انا وانت نشارك الحزن والتحزيرات يا سيادة القاضي |
Biz Gabriel'e katıldığımız zaman o da bize katılır. | Open Subtitles | عندما نشارك مع غابرييل , وسينضم معنا, |
Bilgilerimizi paylaşmamız gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | انا اخبرتك انه يجب علينا ان نشارك معلوماتنا |
Dünya görüşümüzü musallat olunmuşlarla paylaşmayız. | Open Subtitles | نحن لا نشارك الفلسفات على حيازتها. |
- Nasıl istersen oğlum. Bu mucizeyi herkesle paylaşmalıyız. | Open Subtitles | أيّما تريد يا بني علينا أن نشارك معجزتنا |
Belki de Romalıların bu pikniğine katılsak iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب علينا أن نشارك في هذه الرحلة الرومانية |
Bizde şu yetenek şovuna katılalım. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن نشارك بمسابقة المواهب. |
Bu kulübeyi bir hizmetçi ile aç karnına paylaşmamızı mı bekliyorlar? | Open Subtitles | يتوقعون ان نشارك خادمة فى حجرة كالصندوق مع معدة خاوية ؟ |
Bu süre zarfında Bayan Mitchell'ı uçağa bindirene kadar biz o ifadeye katılmayacağız. | Open Subtitles | في هذا الوقت سوف لن نشارك في هذا الإقرار حتى تضع السيدة متشيل مرة أخرى في الطائرة * لا يريد تواجدها * |
Çünkü artık sadece eğlenmekle kalmıyoruz, aynı zamanda katılıyoruz. | TED | لأننا لا نستمتع به فقط كمستهلكين، بل نشارك فيه. |